2014 yılında Edirne’nin Süloğlu ilçesinde hamallık yaparak hayatı sürdüren Fuat Özdemir mutluydu. Gecekondu da yaşıyordu. Aldığı alın terinin karşılığı ücreti dikkatlice kullanıyor, evine ekmek götürüyordu. Eline geçen para sınırlıydı, ancak sağlıklıydı, harcamasını da özenli yaparak, ayağını yorganına göre uzaıyordu. Hamaldı, ama saygındı, sevilirdi, o da çok mutluydu. Hiç bir şeyi dert etmiyor, yaşayıp gidiyordu. Ta ki, 2014 yılının sonbaharına gelinceye kadar. Ne mi oldu? Belki de çok istediği şey oldu. Bu çok istediği şey ise sonun başlangıcı, huzurun ve mutluluğun bıçak gibi kesileceği, sorunlar yumağı ile karşılaşmayı da beraberinde getirdi. Hamal Fuat loto oynamış ve 11 Milyonun üzerinde para kazanmıştı. Ah keşke denilecek an o andı. Keşke kazanmasaydı!
Paranın yarısını iş kurmak için hamal olarak çalıştığı patronuna verdiğini iddia eder, derken bu hususta tartışma çıkar, patron bilete ortak olduğunu iddia eder. Mahkeme süreçleri başlar. Mahkeme patronu haklı bulur. Dosya Yargıtay’a taşınır. Bu esnada da yaşamını değiştiren, hamal Fuat Özdemir, lüks ev ve lüks otomobil alır, bir de ofis alır. Alkole başlar. Ofisinin önünde silahlar patlar.Saldırıya uğrar. Fuat bey, söylentiye göre mafyadan yardım ister, mafyaya da önemli miktarda para kaptırır.Bu süreçte alkol bağımlığı da artar, yılbaşında da siroza yakalanır. Borçlanır. Nihayet çok genç yaşta siroz rahatsızlığına bağlı kanamadan hastaneye kaldırılır. Tüm çabalara rağmen kurtarılamaz. 18 Ağustosta öldüğü açıklanır.
Para geldiği günden beri başı dertten hiç kurtulamayan milyoneri, para üç yılda felakete sürüklemiştir. Aslında Türkiye’de piyango milyonerlerinin neredeyse tümünün akıbeti benzer olmuştur.