ARSA PAYI DÜZELTİM DAVASINDA İŞLEYİŞ VE ÇÖZÜM NASIL OLMAKTADIR?
Ana yapıda kat irtifakı kurulduktan sonra bağımsız bölümü satın alan kat irtifak hakkı sahibi davacı, kendi bağımsız bölümü ile davalıların bağımsız bölümlerine özgülenen arsa paylarının kat irtifakının kurulduğu tarihteki değerleri ile oranlı olmadığını ileri sürerek bu bağımsız bölümlerin arsa paylarının yeniden düzenlenmesini istediğine göre; mahkemece anılan yasa hükmü göz önünde tutularak yerinde gerekli inceleme bilirkişi aracılığı ile yaptırılıp ana taşınmazda kat irtifakının kurulduğu tarih itibariyle her bir bağımsız bölümün o tarihteki değerlerinin saptanıp, mevcut arsa paylarının bu değerlerle oranlı olup olmadığının açıkça belirlenmesi gerekir.
Bu inceleme yapılırken bağımsız bölümlerden her birine özgülenen arsa payının o bölümlerin değerinde sonradan oluşan çoğalma veya azalmanın dikkate alınmaması, bu bağlamda her bir bağımsız bölümün değerlerinin ve dolayısıyla özgülenmesi gereken arsa paylarının belirlenmesinde bağımsız bölümlerin nev’i, konumu ( cephesi, katı vs. ) ile büyüklüklerinin göz önünde tutulması, buna göre dava konusu edilen bağımsız bölümlerin tapuda yazılı arsa payları ile saptanacak olan arsa payları arasında bir oransızlık bulunup bulunmadığının belirlenmesinden sonra karar verilmesi gerekecektir.
Özellikle arsa payı düzeltilmesi, bağımsız bölümlerin gerçek değerlerinin bulunması ile olmaktadır. Kimi bağımsız bölüm maliklerinin arsa payı azalırken, kimisinin ise arsa payı artabilmektedir. Bu artış veya azalışta, bedel ödenmemektedir.
Tek bir husus arsa payı düzenlenmesi istemek için gerekçe olmamaktadır. O da bağımsız bölümlerin değerinde sonradan oluşan çoğalma veya azalmanın dikkate alınmamasıdır. Örneğin, sokaktaki bir binanın hemen karşısına bir büyük hastane, üniversite yapılınca dükkan olağanüstü değer kazandığında, bu durum arsa payı düzenlenmesi için neden olmamaktadır.