Tapuda mesken olan taşınmazın diş hekimliği olarak kullanılması mümkündür.
6. Hukuk Dairesi 2014/3827 E. , 2014/13851 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : Birecik Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/03/2014
NUMARASI : 2013/333-2014/113
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Asıl dava ve birleşen dava, erken tahliye nedeniyle yoksun kalınan kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı asıl dava dilekçesinde; Davalı kiracının dört ay kadar kiralananı kullandıktan sonra taşınmazı terk ettiğini, taşınmazı kiraya veremediğini belirterek 3200 TL zararın tazminine karar verilmesini istemiştir. Davacı mükerrer şekilde açtığı birleşen davasında ise, davalının 18.10.2012 tarihinde taşınmazı tahliye ettiğini belirterek dönem sonuna kadar kalan 8 aylık kira bedeli olarak 3200 TL nin tahsilini istemiştir. Davalı, taşınmazı DİŞ HEKİMLİĞİ olarak kullanmak üzere kiraladığını, taşınmaza tadilat yaptırdığını, ancak tapuda mesken olan kiralanan için apartman sakinlerinin kendisini kaymakamlığa şikayet ettiğini, taşınmazı işyeri olarak kullanmayacağını anlayınca davacıya anahtarı teslim ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece taşınmazın DİŞ HEKİMLİĞİ olarak kullanılamayacağı, davacının kusurlu olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş, mükerrer şekilde açılan birleşen dava yönünden ise hüküm kurulmamıştır.
Taraflar arasında imzalanan 18.6.2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede taşınmazın DİŞ HEKİMLİĞİ yazıhanesi olarak kullanılacağı kararlaştırılmıştır. Kiralananın tahliye edildiği savunulmuş, davalı tahliye tarihini ispat edememiş isede, davacı kiraya veren birleşendavanın dava dilekçesinde taşınmazın davalı kiracı tarafından 18.10.2012 tarihinde tahliye edildiğini belirttiğine göre tahliye tarihinin 18.10.2012 tarihi olduğunun kabulü gerekir. Kiralanan erken tahliye edildiğine göre kural olarak kiracı, kira dönemi sonuna kadarki kira parasından sorumludur. Ancak Türk Borçlar Kanun’unun 114 maddesi göndermesi ile aynı Kanunun 52. maddesi uyarınca kiraya verenin de zararın artmasına neden olmaması gerekir. Kiracının sorumluluğu kiralananın kira sözleşmesindeki bedel ve koşullarda yeniden kiraya verilebileceği süre kadardır. Esasen kanun koyucu tarafından bu kural 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’unun 325. maddesi ile kanun hükmü haline getirilmiştir. Mahkemece taşınmazın DİŞ HEKİMLİĞİ olarak kullanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, tapuda mesken olan taşınmazın DİŞ HEKİMLİĞİ olarak kullanılmasında 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca engel bir durum bulunmamaktadır. Bu durumda Mahkemece kira sözleşmesine konu taşınmazın aynı şartlarla ne kadar süre içinde kiraya verilebileceği uzman bilirkişi aracılığıyla tespit edilerek, tespit edilecek bu makul süre kadar kira parasından kiracının sorumlu tutulması gerekirken, davacının kusurlu olması nedeniyle davalının sorumlu olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi Birleştirilen dava ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.