12. Hukuk Dairesi 2015/17147 E. , 2015/30157 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı … vekili tarafından 1 adet bonoya dayalı olarak, takip borçlusu… aleyhine, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, şikayetçi …’in …İcra Müdürlüğü’nün 2011/ 5471 talimat sayılı dosyası ile 17.10.2011 tarihinde borçlunun adresinde yapılan haciz sırasında icra kefili olduğu, 12.06.2013 tarihinde icra takip dosyasının yenilenmesinden sonra 09.07.2013 tarihinde şikayetçiye icra emri gönderildiği, belirlenmiştir.
Şikayetçinin, icra mahkemesine 22/07/2013 tarihinde yaptığı başvuruda; icra tehditi altında alınan kefaletinin ve emekli maaşı üzerinden 1.500,00 TL maaş haczi yapılmasının geçersiz olduğunu ve kendisine gönderilen icra emri tebligatının usulsüz olduğunu belirterek icra emrinin, icra kefaletinin ve emekli maaşı üzerinden her ay 1.500,00 TL maaş haczi kesintisi işleminin iptali ile alacaklı taraf aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiği, mahkemece; usulsüz tebligat şikayetinin reddi, diğer şikayetlerin kabulü ile icra kefaletinin ve şikayet edenin maaşı üzerindeki haczin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK.’nun 38. maddesine göre, icra kefaletleri ilam niteliğinde olup, icra kefiline icra emri gönderilir. Ancak, usulüne uygun olarak verilen icra kefaleti ilam hükmünde sayılır.
İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptali talep edilemez.
Ancak, İİK’nun 38. maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. Buna göre ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir. Bu nedenle de icra emri tebliği üzerine İİK’nun 16. maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK’nun 581 ve devamı maddeleri kapsamında icra kefalet işleminin İİK’nun 38. maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceği değerlendirilerek, ilamlı takibe konu edilemeyeceğinin belirlenmesi halinde, kefaletin geçersizliğine değil, sadece bu kefalete dayalı olarak gönderilen icra emrinin ve varsa icra kefili sıfatı ile yapılan işlemlerin iptali ile yetinilmesi gerekir.
Somut olayda; mahkemece; icra kefaletinin BK’nun 584. madde kapsamında usule uygun düzenlenmediği, icra kefilinin sorumlu olduğu azami miktarın belirtilmemesi şekli koşulunun EKSİK olduğu yönündeki tespit doğru olmakla birlikte; icra emrinin iptali yerine, icra kefaletinin iptaline şeklinde karar verilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen neden ile bozulması gerekir ise de; anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek Onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazının kısmen kabulü ile ….İcra Hukuk Mahkemesi’nin 14.04.2015 tarih ve 2014/459 E., 2015/363 K. sayılı kararının hüküm bölümünün (2). bendinde yer alan ”davacının icra kefaletine ve maaş üzerine haciz konmasına yönelik şikayetinin kabulü ile icra kefaletinin ve davacının maaşı üzerindeki haczin iptaline” bölümünde yer alan ”icra kefaletine” ve ”icra Kefaletinin” sözcüklerinin hüküm metninin çıkarılarak yerine ”icra emrine” ve ”icra emrinin” sözcükleri eklenerek 2.bendin ”davacının icra emrine ve maaş üzerine haciz konmasına yönelik şikayetinin kabulü ile icra emrinin ve davacının maaşı üzerindeki haczin iptaline” şeklinde düzeltilmesine, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, İLAMIN tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.