T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/5071
K. 2010/822
T. 6.7.2010
• BAZ İSTASYONUNUN KALDIRILMASI İSTEMİ ( Açılan Davanın Bağımsız Bölüm Sahipleri Kurulu Kararı İle Yapılabilecek İşlemlerden Olmadığı – Yerel Mahkemece Kat Mülkiyeti Yasası’na Göre Tüzel Kişiliği Bulunmayan Apartman Yönetiminin Bağımsız Bölüm Sahipleri Adına Dava Açamayacağı )
• HUSUMET ( Baz İstasyonunun Kaldırılması İstemi – Kat Mülkiyeti Yasası’na Göre Tüzel Kişiliği Bulunmayan Apartman Yönetiminin Bağımsız Bölüm Sahipleri Adına Dava Açamayacağı )
• YÖNETİCİNİN SORUMLULULUĞU ( Bağımsız Bölüm Sahiplerine Karşı Bir Vekil Gibi Sorumluluğu ve Yönetici İle Bağımsız Bölüm Sahipleri Arasındaki İlişkide Geçerli Olduğu – Böyle Bir Davanın Atılan Baz İstasyonundan Zarar Gören Bağımsız Bölüm Sahipleri Tarafından Açılması Gerektiği )
• APARTMAN YÖNETİMİNİN DAVA EHLİYETİ ( Baz İstasyonunun Kaldırılması İstemi – Kat Mülkiyeti Yasası’na Göre Tüzel Kişiliği Bulunmayan Apartman Yönetiminin Bağımsız Bölüm Sahipleri Adına Dava Açamayacağı )
4721/m.737
ÖZET : Dava, baz istasyonunun kaldırılarak çekişmenin giderilmesi ( muarazanın meni ) istemine ilişkindir. Davacı apartman yönetimlerinin tüzel kişiliği ve bu bağlamda dava ehliyeti bulunmamaktadır. Yöneticinin bağımsız bölüm sahiplerine karşı bir vekil gibi sorumluluğu, yönetici ile bağımsız bölüm sahipleri arasındaki ilişkide geçerlidir. Böyle bir davanın, atılan baz istasyonundan zarar gören bağımsız bölüm sahipleri tarafından açılması gerekir. Davacı yöneticiler, aynı zamanda bağımsız bölüm sahibi olduklarını iddia etmişlerse de kendi adlarına açtıkları bir dava ve bu konuda dava açmak için vekillerine verilmiş vekaletnameleri de yoktur. Açılan davanın, bağımsız bölüm sahipleri kurulu kararı ile yapılabilecek işlemlerden de değildir. Yerel mahkemece, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası’na göre tüzel kişiliği bulunmayan apartman yönetiminin bağımsız bölüm sahipleri adına dava açamayacağı gözetilerek, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerekir.
DAVA : Davacı N.D. Apt. adına Yönetici B.Ş. ve diğeri vekili tarafından, davalı Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş. aleyhine 01.04.2009 gününde verilen dilekçe ile muarazanın meni ve kal istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 21.01.2010 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 06.07.2010 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili ile karşı taraftan davacılar vekili geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, baz istasyonunun kaldırılarak çekişmenin giderilmesi ( muarazanın meni ) istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacılar, yöneticisi oldukları apartman ve bağımsız bölüm sahipleri kurulu adına dava açarak, apartmanların yakınında, aydınlatma direği üzerinde, kurulu bulunan baz istasyonunun kaldırılmasını istemişlerdir.
Davalı yan ise, iddianın kanıtlanması gerektiğini, sunulduğunu, ilgili yönetmelikte belirtilen kurallara uygun olarak kurulup işletilen baz istasyonunun radyasyon yaymadığını ileri sürerek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Yerel mahkemece, davacıların yöneticisi oldukları apartmanlara baz istasyonunun yakınlığı, yerleşim yeri içinde kurulu bulunması, oturanların uzun süreli radyasyon etkisinde kalmalarının sağlıklarını olumsuz yönde etkileyeceği gerekçesiyle istem kabul edilmiştir.
Davacı apartman yönetimlerinin tüzel kişiliği ve bu bağlamda dava ehliyeti bulunmamaktadır.
Yöneticinin bağımsız bölüm sahiplerine karşı bir vekil gibi sorumluluğu, yönetici ile bağımsız bölüm sahipleri arasındaki ilişkide geçerlidir. Böyle bir davanın, atılan baz istasyonundan zarar gören bağımsız bölüm sahipleri tarafından açılması gerekir. Davacı yöneticiler, aynı zamanda bağımsız bölüm sahibi olduklarını iddia etmişlerse de kendi adlarına açtıkları bir dava ve bu konuda dava açmak için vekillerine verilmiş vekaletnameleri de yoktur. Açılan davanın, bağımsız bölüm sahipleri kurulu kararı ile yapılabilecek işlemlerden de değildir.
Yerel mahkemece, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası’na göre tüzel kişiliği bulunmayan apartman yönetiminin bağımsız bölüm sahipleri adına dava açamayacağı gözetilerek, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerekirken incelenerek, istemin kabul edilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına bozulmasına, bozma nedenine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalı yararına takdir olunan 750,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 06.07.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.