6100 S. HMK 106 – TESPİT DAVASI
Tespit davası
MADDE 106- (1) Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir.
(2) Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır.
(3) Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz.
1. Hukuk Dairesi 2012/4785 E. 2012/7463 K.
TESPİT DAVASI
ÇAPLI TAŞINMAZA YAPILAN MÜDAHALENIN TESPITI
HUKUKİ YARAR
EDA DAVASI
Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın, müdahalenin tespitine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, tetkik hakimi’nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava; çaplı taşınmaza yapılan müdahalenin tespiti isteğine ilişkindir.
Mahkemece; davacıların kayden maliki olduğu çaplı taşınmaza, komşu parsel maliki davalının taşkın yapılaşmak suretiyle müdahale ettiğinin tespitine karar verilmiştir.
318 ada, 125 parsel sayılı taşınmazın davalılara komşu 124 parsel sayılı taşınmazın davalıya ait olduğu kayden sabittir.
Bilindiği ve 6100 sayılı HMK’nın 106/1 maddesinde düzenlendiği üzere tespit davası, “…mahkemeden bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi…” için açılan bir dava türüdür. Aynı maddenin üçüncü fıkrasında, maddi vakıaların tespitinin tek başına tespit davasının konusunu oluşturamayacağı hüküm altına alınmıştır. Böylece maddi vakıalara ilişkin tespitlerin tespit davasının değil delil tespiti davasının konusunu oluşturacağı kuşkusuzdur.
O halde; tespit davası açılabilmesi için temel kural olarak; davacının “bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı” bulunması koşulu aranmaktadır. Bu durumda eda davası açılması mümkün olan hallerde tespit davası açılmasında hukuki yarar mevcut değildir.
Hal böyle olunca; eda davası açılması mümkün iken tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.