T.C.
YARGITAY
20.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2015/13100
KARAR NO: 2015/11018
KARAR TARİHİ: 12.11.2015
>MENFİ TESPİT DAVASI – DAVACI İLE DAVALI KİŞİLER SİMSARLIK İLİŞKİSİNİN KARŞILIKLI OLARAK İFA EDİLMEDİĞİ VE SİMSARIN ANCAK YAPTIĞI FAALİYET SONUCUNDA ÜCRETE HAK KAZANACAĞI GEREKÇESİ – DAVADA TÜKETİCİ MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞU
(6502 S. K. m. 2, 3, 73) (6100 S. K. m. 21, 22) (6098 S. K. m. 520)
ÖZET: Eldeki davada, davacı ile davalı kişiler simsarlık ilişkisinin karşılıklı olarak ifa edilmediği gerekçesiyle simsarın ancak yaptığı faaliyet sonucunda ücrete hak kazanacağı gerekçesiyle menfi tespit isteminde bulunulmuştur. Davacı, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda tanımı yapılan tüketici kapsamında olduğundan dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanunun 2, 3 ve 73. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
DAVA VE KARAR: Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ve Konya 1. Tüketici Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, “6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-I ve 73/1. maddeleri uyarınca simsarlık ilişkisinden doğan davalara bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Konya 1. Tüketici Mahkemesi ise, TBK’nın 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen simsarlık sözleşmesinden kaynaklandığı, simsarlık sözleşmesinin kurulduğu tarihin 6502 sayılı TKHK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3/1-l maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada, davacı ile davalı kişiler simsarlık ilişkisinin karşılıklı olarak ifa edilmediği gerekçesiyle simsarın ancak yaptığı faaliyet sonucunda ücrete hak kazanacağı gerekçesiyle menfi tespit isteminde bulunulmuştur. Davacı, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda tanımı yapılan tüketici kapsamında olduğundan dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanunun 2, 3 ve 73. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Konya 1. Tüketici Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine 12.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.