T.C YARGITAY
6.Hukuk Dairesi
Esas: 2013 / 3488
Karar: 2013 / 5845
Karar Tarihi: 02.04.2013
ÖZET: Uyuşmazlık, süre bitimi nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Davada dayanılan sözleşmenin özel ilgili maddesinde de kira süresinin sonundan üç ay önce kira sözleşmenin feshedileceğinin bildirilmemesi halinde akdin aynı şartlar ve aynı süre ile uzamış sayılacağı düzenlenmiştir. Davacının keşide ettiği …. keşide ve …. tebliğ tarihli ihtarname ise … tarihinde sona erecek sözleşme itibariyle üç ay öncesini kapsamadığından sözleşme aynı şartlarla … tarihine kadar yenilenmiştir. Dava ise … tarihinde henüz sözleşme süresi dolmadan açılmış olup, süresinde değildir.(6098 S. K. m. 327, 328)
Dava ve Karar: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kâğıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Uyuşmazlık, süre bitimi nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 17.01.2007 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile davacıya ait kiralanan, baz istasyonu kurulmak üzere davalı kiracıya kiralanmıştır. Sözleşmenin özel şartlar bölümü 3. maddesinde sözleşme süresinin beş yıl olup sürenin sona ermesinden üç ay önce taraflardan herhangi birinin akdi feshettiğini diğer tarafa münhasıran noter kanalıyla açık bir şekilde ihbar etmediği sürece sözleşmenin aynı şartlar ve aynı süre için uzatılmış sayılacağı kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Kiralanan, niteliği itibariyle konut ya da çatılı işyeri değildir. Bu husus mahkemenin de kabulündedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 327. maddesi hükmü gereğince açık veya örtülü biçimde bir süre belirlenmişse, kira sözleşmesi bu sürenin sonunda kendiliğinden sona erer. Taraflar bu durumda, açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisini sürdürürlerse, kira sözleşmesi belirsiz süreli sözleşmeye dönüşür. Aynı yasanın 328. maddesine göre ise belirsiz süreli kira sözleşmelerinde taraflardan her biri, daha uzun bir fesih bildirim süresi kararlaştırılmış olmadıkça, yasal fesih dönemlerine ve fesih bildirim sürelerine uyarak sözleşmeyi feshedebilir. Anılan düzenlemeye göre kiralanana ilişkin kira sözleşmesi süresiz hale dönüşecek ise de, yine madde metni itibariyle taraflar akdin feshi konusunda başka bir düzenleme de getirebileceklerdir.
Davada dayanılan sözleşmenin özel 3. maddesinde de kira süresinin sonundan üç ay önce kira sözleşmenin feshedileceğinin bildirilmemesi halinde akdin aynı şartlar ve aynı süre ile uzamış sayılacağı düzenlenmiştir. Davacının keşide ettiği 03.02.2012 keşide ve 22.02.2012 tebliğ tarihli ihtarname ise 17.01.2012 tarihinde sona erecek sözleşme itibariyle üç ay öncesini kapsamadığından sözleşme aynı şartlarla 17.01.2017 tarihine kadar yenilenmiştir. Dava ise 09.08.2012 tarihinde henüz sözleşme süresi dolmadan açılmış olup, süresinde değildir.
Mahkemece davanın süresinde açılmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK’nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi