Haciz Nedeniyle Öldü!
Kişinin kendisine ait olmayan taşınmazı haricen satımı ve dava sürecini önceki yazıda ifade etmiştim. Bu yazıda ise devam eden süreci çok kısa özet olarak açıklayacağım:
Mahkeme kararı icraya konulup, gayrimenkule de haciz konulduktan sonra bir müddet zaman geçer. Ardından avukatlık ofisine üç kişi gelir.
Sonrası şöyle gelişir; bu üç kişiden birisi daha önce dava açılan (davalının) kişinin eşidir. Diğerleri ise kızı ve oğludur. Ama özellikle kızı ve oğlu görülünce insanın içi ürperir. Her ikisi de engellidir. İçler acısı bir durum ortaya çıkmıştır. Kadın, borçlu kişinin kocası olduğunu söyler, öldüğünü belirtir ve o dönem bir kamu kuruluştan ismini de vererek bir yetkilinin gönderdiğini söyler. Gelen kadına –borçlu olan- eşinin neden öldüğü sorulunca; “bu haciz yüzünden öldü der”. Bu cümle her insanda olduğu gibi, her ne kadar hakkın teslimi için görev de yapılsa üzüntü kaynağıdır.
Görüşmede davalardan çok önce eşlerin boşandığı da yer alır. Bunun üzerine arkadaşım bir blöf yapar ve merhum –borçlu- eşin karısı hakkında olumlu düşünmediği anlamında bir cümle kurar. İşte bu cümlenin ardından eski eş durumundaki kadın başlar merhum –borçlu- eşin ardından ağır konuşmaya. Artık haciz nedeniyle ölüm senaryosu ortadan kalmıştır. Ama, çocukların durumuna üzüntünün ortadan kalkması mümkün değildir.
Erkek olan çocuk evli ve onunda bir çocuğu da vardır. Kadının evli olan ve gelmeyen kızı ise eşinin ağır şiddetine maruz kalmış, çocukları da "Çocuk Esirgeme Kurumu" na verilmiştir. Daha nice iç karartan hadiseler...Bu kiiler tapuda intikal yaptırarak hacizli arsalarını müteahhite vermeyi istemektedirler. Bir kamu kurumundan arayan kişi de şöyle demiştir: “…bu kişilere bizler yardımcı ve destek oluyoruz, sizde yardımcı olun ve birlikte hayata tutunmalarını sağlayalım…” Bunun üzerine arkadaşım kendi alacaklarından vaz geçer. Ölen borçlu kişinin mirasçıları çevreden aldıkları destek ve yardımlar ile alacaklının parasını karşılarlar, faizler alınmaz ve hacizler de kaldırılır. Kendilerine müteahhite verme ve diğer koınularda da yardım edileceği söylenir, ama bir daha bu kişiler uğramazlar.