DOLANDIRICILIK
Bir önceki avukatın günlüğü yazımızda, satın aldığı aracın yarıdan fazla borcunu ödemesine rağmen, hem aracının alınıp götürüldüğünü, hem de araç alınmasına rağmen borçtan bütünüyle sorumlu tutulduğu hususlarını belirtmiştik.
Borcun bulunmadığı yönündeki tespit davasının da mutlak surette kaybedileceğini ilgiliye belirttiğimizi ifade etmiş ve bir tek yol deneyebileceğimizi söylediğimizi de yazıya eklemiştik.
Dava mutlak kaybedilecekti. Delil yoktu, tanık dinlenemiyordu. Bunun üzerine yapılan eylem ve işlemlere göz atıp, araştırmayı derinleştirdiğimizde, işin dolandırıcılık boyutu da karşımıza çıkmıştı. Şöyle, aracı satan oto bayisi, sattığı sıfır araç bedeline mahsuben aldığı aracı satmıştı. Kendi üzerine kayıtlı değildi, muhtemelen satış vekaleti almıştı. Araç eski malikin üzerinde kayıtlıydı. Yıllardır da aracın üzerinde kayıtlı olduğu şahıs bir işlem yapmadığı gibi, bir keresinde aracın üzerine alınmasını da müvekkilden istemişti. Zaten oto ana bayileri, sıfır kilometre araç satarak eski araç takas yönetmi de uygularlar. Eski araç değeri, yeni araç bedelinin bir kısmına sayılır. Eski araç sahibinden alınır, vekalet alınır ve adi yazılı bilr belge de aracın oto bayisine satıldığı, teslim edildiği vs yazılır, yeni kişiye satılırken eski malikin haberi bile olmaz. Olayımızda da sıfır aracı alan kişi, eski aracını ana bayie bırakmıştır. İşte çekişmeye konu araç, ana bayiye takas yolu ile bırakılan ve ana bayinin haricen (noterlik dışı) sattığı araçtır.
Yani takas ile eski aracını bırakan şahsın araçla hiç ilgisi kalmamıştır. Aracı yakalatmak için ise bir hileye başvurulduğu görülür. Tabii bunların hepsi oto ana bayii tarafından organize edilmektedir. Aracın kaydı üzerinde gözüken adı geçen kişi, oto ana bayii tarafından çağrılır, çok küçük bir meblağ ile kız kardeşine borçlandırılır. Kız kardeşi alacağını sözde icraya koymuş, aracı da yakalatarak çektirmiştir. Çektirilinceye kadar harcanan masraf borç miktarının da üzerindedir. Araç çekilince hemen sözde borç ödenerek, araç ta sözde sahibine (gerçekte oto bayisine) teslim edilir ve süratle de yeni bir kişiye satış yapılır. Enteresandır, oto ana bayisinden alınan sıfır araca değil de oldukça eski model araca haciz konulur, o çektirilir. Yani senaryo hemen fark edilmektedir. Satılan aracın geri alınması için dolandırıcılık eylemine başvurulmuştur.
İşte yeni yolumuz ceza şikayetine başvurarak tanık dinletmek ve delil toplamaktı. Toplanılan delillerde hukuk davasında kullanılacaktır. Bu doğrultuda karar alındıktan sonra, Cumhuriyet Savcısı kamu davası açar, burada da çok zorlanılır. Çünkü savcılık makamlarının en büyük hataları, gerçekten dolandırıcılık eylemlerine hukuki işlem diyerek takipsizlik kararı vermeleri, kimi mutlak ticari ve hukuki işleme ise dolandırıcılıktan dava açmaları olarak karşımıza çıkmaktaydı. Ama neyse ki, burada dava açıldı.
Ayrıntıya girmeden şunu belirtelim, hukuk davasına sunduğumuz ceza davası işlemleri sonucunda, dinlenilen tanıklar, toplanılan deliller, alınan bilirkişi raporu mutlak lehimizeydi. Ama henüz dava bitmedi, devam ediyor. Akıbetini ve öncelikle ceza davasındaki enteresan tanık beyanlarını ve dava sonucunu da başka bir günlükte paylaşmak üzere,
