Daha önce duruşma tutanağını sunduğumuz dava dosyasına ilişkin Mahkeme’nin gerekçeli kararı yazıldı. Bu karara tarafımız itiraz ederek, istinaf kanun yoluna başvurdu. Bu gerekçeli karardan sonra istinaf başvurusu da buradan paylaşılacaktır. Elbette karar çok önemli hatalar barındırmaktadır. Bunlar itiraz dilekçesinde dile getirilmiştir.
T.C.
….
6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/…..Esas
KARAR NO : 2017/…..
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
…….. ASLİYE 6. HUKUK MAHKEMESİ KARARIDIR
HAKİM : …..
KATİP : …….
DAVACI : ……
VEKİLLERİ : ……
DAVALI : …..
VEKİLLERİ :……
DAVA : Elatmanın Önlenmesi – Ecrimisil – Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/03/2013
KARAR TARİHİ : 18/07/2017
YAZIM TARİHİ : 15/08/2017
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili ile dava dışı diğer arsa sahipleriyle davalı yüklenici arasında 18/05/2005 tarihinde Bakırköy 10. Noterliği ……. yevmiye noludüzenleme satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, müvekkiline 8 ve 11 nolu bağımsız bölümlerin özgülendiğini, davalı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmediğini, her ne kadar binada oturulmaya başlanılmışsa da iskanın alınmadığını, projeye aykırı yapılar yapıldığını, ortak yerlerin davalı tarafından kullanıldığını, davalı tarafından kiraya verildiğini belirterekİstanbul İli, Bahçelievler ilçesi, Soğanlı Mah., Kocasinan Köyü, ….. parsel sayılı taşınmazda davalının yaptığı projeye aykırı işlerin ve imalatların projeye uygun hale getirilmesi için müvekkiline yetki verilmesine, davalının müdahalesinin ve tecavüzünün menine kullandığı, ortak alanlar nedeni ile şimdilik 1.000-TL’nin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin edimini yerine getirdiğini, binanın tam ve eksiksiz olarak 7 yıl önce teslim ettiğini, davacının taşınmazın 2006 tarihinde itibaren kullandığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava ,düzenleme satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin edimini yerine getirmediğinden bahisle davalının projeye aykırı iş ve işlemlerin yasal hala getirilmesi konusunda yetki verilmesi, davalının kullandığı ortak alanlara ilişkin müdahalesinin meni ile bu kısımlardan elde ettiği menfaat ile ilgili ecrimisil istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davalı tanıkları dinlenmiş, mahallinde keşif yapılmış, konusunda uzman bilirkişiden heyetinden rapor alınmıştır.
Davalı tanığı …… 04/10/2016 tarihli celsede ki yeminli beyanında; “..Ben tarafların tanıyorum. Davacı …… toprak sahibi sıfatıyla, altı hissedardan birisidir. Kendisinin binada iki bağımsız bölümü vardır. Davacı ile 5 kız kardeşi müteahhit Hicri ile sözleşme yaptıklarında, sözleşmede belirlenen süreden 6 ay önce 12 ayda yapı projesine uygun olarak yapıldı ve davacıya teslim edildi. Bununla ilgili iş bitirme belgesi de vardır. Ancak davacının muvafakat etmemesi nedeniyle iş bitirme belgesine olmasına rağmen davacı bu muvafakatnameyi vermediği için belediyeden iskan kaydı alınamamaktadır. Bu nedenle ceza kesildi. Benim görebildiğim kadarıyla sorun davacıya binanın üst katlarından iki bağımsız bölüm verildi. O zamanlar binanın önünde diğer başkalarına ait yapılar vardı. Ancak belediye yol genişletmesi nedeniyle başkalarına ait bu yapıyı yıkıp, yol genişletmesi yapınca alt katlarda bulunan ve müteahhitlere verilen dükkanlar bu şekilde değer kazandılar. Bunun üzerine davacı üst katlardaki hissesinden bir kısmını müteahhite verip, alt katta bulunan dükkanın yarısını istedi. Ancak bunu da müteahhitler kabul etmediler. Çünkü noterlik sözleşmesinde müteahhitler inşaatın 18 ayda bitirilmesi kararlaştırdıkları halde 12 ayda bitirildi, teslim edildi. İhtilafın biri bu olmakla birlikte, diğer bir ihtilafta bodrum katlarda bulunan sığınaklardan herkesin hissesine gelecek sığınaklar vardı. Dükkanların tuvalet ihtiyaçlarının giderilmesi için sığınaklar davacının şifahi muvafakatı ile müteahhitler tarafından tuvalet olarak yapıldı. Ancak davacı ilk başta buna şifahi olarak muvafakat ettiği halde, daha sonra dükkanların yarısını alamayınca bundan vazgeçti. Ben bu olayları müteahhitlere ait dükkanlardan birisine talip olmuştum, almak istiyordum. Bu anlattığım olaylar yanımda oldu. Ben alüminyum denilen bir paravanın arkasındaydım. Müteahhitler benim bu beyanımda geçen hususları davacıya söylediler. Davacı evladı ile beraber gelmişti. Tehditler savurarak, bundan sonra mahkemede görüşürüz deyip, olay yerinden ayrılmıştır. Ayrıca dava konusu apartmanda daire de almak istemiştim. Ancak özellikle davacının tutumu nedeniyle, yabancıların binada daire almasına davacı karşı olduğu için, ki bunu yanımda söylemişti. Ben dairede alamadım. Davacının kardeşlerinin iki dairesi satılmıştı. Davacının talebi ve arzusu üzerine müteahhit almak durumunda kaldı. Benim bilgim görgüm bundan ibarettir..”
Davalı tanığı ……….. 04/10/2016 tarihli celsedeki yeminli beyanında; “Ben davacı Şükrü …… ile davalı müteahhit …… ‘ı tanıştıran kişiyim. ……. o zamanlar çalıştığım işyerine geldi, bende müteahhit …… ile tanıştırdım. Daha sonra davacı ile davalı anlaşmışlar. Noterde sözleşme yapmışlar. ……. oğlu mimar olduğu için, oğlunun çizdiği projeye uygun inşaat yapılmış, hatta 6 ay kadar vaad edilenden önce teslim edilmiş. Bu bina yapılırken binanın önünde başka bir binada vardı. Ancak bina yapıldıktan ve bittikten sonra binanın önündeki bina takriben 2 ya da 3 sene sonra yıkılınca bu sefer sözleşmeye göre müteahhitlere verilen işyeri rağbete bindi. Bunun üzerine ……. üst katta bulunan kendisine ait bağımsız bölümlerdeki iki dairesini müteahhite verip, alt katta bulunan işyerlerinden birisinin 1/2 hissesini istemiş. Ancak bunu da müteahhit kabul etmemiş. Duyduğum bunlardan ibarettir. Şayet tarafların binaları tamamlandıktan 2 – 3 sene sonra bina önünde bulunan eski bina belediye tarafından yıkılmasaydı, bana göre bu davanın açılması gerekmeyecekti. Benim bilgim görgüm bundan ibarettir..”
Davalı tanığı ………….. 22/12/2016 tarihli celsedeki yeminli beyanında; “Ben tarafları tanıyorum. Davacı ………. benim annemin abisidir ….. inşaatı yapan mütteahhitdir uzun yıllar evvel mirasçılar toplanılarak …….’ya vekaletname verdi …..’de bu vekaletname gereğine müteahhit Hicri ile sözleşme yaptı müteahhit …. bu inşaat işine başladı zamanından evvel teslim etti. Hatta inşaatın projesini çizen ……’nun oğlu ….. beydi …… beyin çizdiği projeye göre bina yapıldı zamanından önce teslim edildi. Ancak gelinen aşamada duyduğuma göre dükkanlar ile ilgili rant durumu ortaya çıkmıştır. Bu yüzden bu dava açılmıştır. Yine benim hatırladığım kadarıyla bu yerde benim annem ile birlikte dirğer mirasçılardda hak sahibidir ancak şükrü beyin dışındaki mirasçılar durumdan memnun iken sadece Şükrü bey memnun değildir.Zira zamanında apartmanda hissedarlara ayrılan sığınakları biz şükrü bey de dahil omak üzere müteahhite verdik.Bunun karşılığı olarakta dairelere kombi eklendi ve birer fort manto verildi dedi ayrıca kart irifakın kurulmasına kadar bütün işlemleri ……. tarafından takip edildi ve yapıldıBenim bilgim görgüm bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulundukları görülmüştür.
Bilirkişi heyeti 27/04/2017tarihli raporlarında; bodrum kattaki proje alanı 71.27m2 olan bina ortak sığınak alanın davalı tarafça zemin kat da ki 1 nolu dükkanın deposu ile birleştirilerek bodrum kat 3 adet dükkana dönüştürüldüğünü, her 3 dükkanında kiraya verilmek sureti ile davalı tarafından kullanıldığını, bodrum katta projede olduğu görülen binaya ait su deposu, hidrofor ve tesisatlarının yapılmadığını, zemin kattaki dükkana ait, bodrum kat dükkan deposunun zemin kat ile irtibatı kaldırılarak bodrumda ki bu yerlere kapı olmadığı halde Mustafa Kemal Caddesine cepheli ayrı kapılar açarak, bodrum katın 3 ayrı bağımsız bölüm şeklinde dükkana dönüştürüldüğünü, bodrum katta yapılması gereken mekanik havalandırılma sisteminin yapılmadığını, sığınak bölümde yapılması gereken lavabo, tuvalet ve tesisatların yapılmadığını, kuranglez sisteminin yapılmadığını, bina giriş kapısından sonra tahribi 2 metre içeride olan rüzgarlık kapsının bulunmadığını, mutfaklarda ve yatak odasında yapılması gereken havalandırma bacalarının yapılmadığını, ebebeyin yatak odasına yapılması gereken tuvalet klozet taşının yapılmadığını, dükkanlar sebebi ile belediyece idare para cezası tahakkuk ettirildiğini, eksik ve projeye aykırı imalatın projeye uygun hale getirilebilmesi için binada bir kısım yıkım işleminin gerçekleşmesi gerektiğini, davalının ortak alanları kullanması nedeni ile davacının payına düşen ecrimisil bedelinin 11.763,49-TL olduğunu bildirmişlerdir.
TMK 692. Maddesi gereğince paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması oy birliği ile aksi kararlaştırılmamış olmadıkça bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Sözleşme gereğince taşınmazın bitirildiği, sözleşme gereğince bağımsız bölümlerin hak sahiplerine teslim edildiği, hak sahipleri tarafından taşınmazların kullanıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı tarafın talep ettiği yetki gereğince bilirkişi raporunda belirtilen esaslı işlemlerin paydaşların oy birliği ile gerçekleştirilmeleri gerektiğinden 09/ 06/2017 tarihli celsede davacıya diğer paydaşların yetki konusunda muvafakatlerini alması konusunda iki haftalık kesin süre verilmiştir.
Davacı kesin süre içerisinde diğer paydaşların muvafakatine yada davaya dahil edilmelerine ilişkin herhangi bir işlem yapmadığı gibi davacı vekili 15/06/2017 tarihli dilekçesinde bu konuda herhangi bir usulü işlem yapmayacaklarını bildirmiştir.
Tapu kaydı, tanık anlatımları, bilimsel veri ve içeriğe sahip denetime elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına nazaran; davalı yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince edimini eksik ve ayıplı ifa ettiği, iskanın alınmadığı, ancak sözleşme gereğince bağımsız bölümlerin hak sahiplerine teslim edildiği, hak sahipleri tarafından kullanılmaya başlandığı, binada ki imalatların projeye uygun hale getirilmesi için binada bir kısım yıkım işlemlerinin gerçekleştirilmesinin gerektiği, ölçüyü aşan bu gibi yapı işleri nedeni ile paydaşların oy birliği ile hareket etmesi gerektiği davacıya 09/06/2017 tarihli celsede verilen kesin süreye rağmen diğer paydaşların muvafakatı yada davaya dahil edilmeleri konusunda usulü işlemlerin gerçekleştirilmediği, bu sebeple yetki verilmesi konusundaki talebin usulden reddi gerektiği, davalı yüklenicinin bodrum kattaki proje alanı 71.27m2 olan bina ortak sığınak alanını dükkana eklediği bu kısmı kiraya vererek gelir elde ettiği, davacının payına 11.763,49-TL düştüğü, ortak alanlara müdahale sebebi ile her paydaşın ortaklığa ait taşınmaza ilişkin meni müdahale talebinde bulunabileceği bu sebeple davalının dükkana dönüştürdüğü 71.27 m2’lik ortak alana müdahalesinin menine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Davanın KISMEN KABULÜNE, davacının inşaatın tamamlanması konusunda talep ettiği yetkiye ilişkin davasının REDDİNE, 1.000,00-TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, davalının bodrum kattaki71.27m2 olan bina ortak sığınak alanına vakiMÜDAHALESİNİN MEN’İNE, fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
2- Alınması gerekli 12.364,11-TL harcın davacı tarafça yatırılan 24,30-TL harçtan mahsubu ile, bakiye 12.339,81-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3- Davacı tarafından yatırılan 24,30-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafça yapılan 28,05-TL harç, 209,70-TL posta/tebligat gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti,296,80-TL keşif ve araç gideri (ayrıntısı uyapta kayıtlı) olmak üzere toplam 2.034,55-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5- A.A.Ü.T. ‘ne göre 16.810,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- A.A.Ü.T. ‘ne göre 1.980,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7- Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından MAHSUBU ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
8- Dair, 6100 sayılı HMK. ‘nun 342 ve 345. Maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/07/2017