Çek, Çekin Karşılıksız Çıkması, Başvurulacak Yollar:
Burada daha çok karşılıksız çekin cezai boyutu üzerinde durulacaktır. Karşılıksız çekin tahsili ise, protesto olmuş bonolarda olduğu gibi, genel hükümlere göre ilamsız icra takibi, ya da kambiyo senetlerine mahsus takip ile yapılabilecektir.
Karşılıksız çek cezai boyut: Karşılıksız Çek konusunda en son düzenleme bilindiği gibi, 09.08.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6728 sayılı Kanun ile yapılmıştır. Bu kanunda önemli değişikliklere gidilmiştir. Bu yasa hükmü gereğince maddeler halinde konu irdelendiğinde;
1. Karşılıksız çek keşide etmek bir suç mudur, cezası nedir?
Karşılıksız çek keşide etmek bağımsız bir suç olarak, 09.08.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6728 sayılı Kanunun 63. maddesi ile 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5. Maddesi ile tanımlanmıştır. 5. Madde’de şu cümleler cezayı tanımlamıştır: “…MADDE 5 – (1) (Değişik: 15/7/2016-6728/63 md.) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, (…)(2) az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Yargılama sırasında da resen mahkeme tarafından koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanır…”
2.) Karşılıksız Çek suçunda yetkili Mahkeme neresidir?
Yetkili Mahkeme çekin tahsil için ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer hesap sahibi ile keşidecinin yerleşim yerlerinden birinde görülebilir. Bu konuda 5. Maddenin 1. Fıkrasının sonunda bu husus tanımlanmıştır. Şöyle; “. Bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür ve İcra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır. Bu davalar çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür.”
3.) Karşılıksız çek suçunda Görevli Mahkeme neresidir?
Görevli Mahkeme İcra Ceza Mahkemesidir. Bu hususta Çek Kanunu’nun 3. Maddesinin 6. Fıkrasında düzenlenmişir. Şöyle:
“Karşılıksız Çek Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil kısmî ödeme hâlinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi ücretsiz olarak hamile verilir. Çek hamili, bu fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği gibi, icra mahkemesine şikâyette bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak kullanabilir. Mahkeme veya icra dairesinin istemi hâlinde çekin aslı bu mercilere gönderilir.”
4.) Karşılıksız Çekte Şikayet Süresi Nedir?
Karşılıksız çekte şikayet süresi normal olarak üç aydır. Ancak, Çek Kanunu m.5/1’in atfı ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m.347’ye göre süre dikkate alınacaktır. Buna göre de; İcra ve İflas Kanunu m.347’ye göre; “Bu bapta yer alan fiillerden dolayı şikayet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer. Şikayet Türk Ceza Kanunu m.73/1’de yer alan fiilin ve failin kim olduğunun bilindiği veya öğrenildiği günden itibaren başlayacak altı aylık şikayet süresi değil, İcra ve İflas Kanunu m.347’de düzenlenen üç aylık ve her durumda bir yıllık şikayet süresi uygulanacaktır. Şikayet süresinde yapılmaz ise mahkeme bu hususu resen nazari dikkate almak durumundadır.
5.) Karşılıksız Çek Suçu Şikayete Bağlı suç mudur, müştekinin duruşmada hazır bulunması zorunlu mudur?
Karşılıksız çek keşide etmek suçu şikayete bağlı bir suçtur. Görevli Mahkeme İcra ceza mahkemesi olmakla, İcra ve İflas Kanunu m.349’a göre yargılama yapılacaktır. Ceza yargılamasında kural olarak sanığın sorgusu yapılmazsa dava bitirilmemektedir. İcra ve İflas Kanunu m.349/5’in ikinci cümlesine göre, karşılıksız çek suçunu işlediği iddia edilen sanığın icra mahkemesine doğrudan veya istinabe yoluyla gelmemesi veya avukat göndermemesi veya lüzumlu olduğu durumda kolluk marifetiyle de getirilememesi halinde, dava yokluğunda görülüp bitirilir. Bu usul, tazyik hapislerinin uygulandığı ve kendisine özgü yargılama usulünün benimsendiği İcra ve İflas Kanunu’na has bir özelliktir. Kanunun 349. maddesinin 6. fıkrasında, şikayetçinin duruşmaya gelmemesi ve vekil de göndermemesi halinde şikayet hakkının düşmesi öngörülmüştür. Kanun koyucu, takibi şikayete bağlı bir suçta şikayetçinin işini takip etmesini ve davasına sahip çıkmasını istemiştir.
Bu husustaki İİK 349. Madde “Şikayet dilekçe ile veya şifahi beyanla yapılır. Dilekçeyi veya dava beyanını alan icra mahkemesi duruşma için hemen bir gün tayin edip şikayetçinin imzasını alır ve maznuna celpname gönderir. Şahit gösterilmişse o da celbolunur.
İki taraf tayin olunan gün ve saatte icra mahkemesinin huzuruna gelmeğe veya vekil göndermeğe mecburdurlar.
İcabında merci, tarafların bizzat hazır bulunmasını emredebilir.
Maznun başka yerde ikamet ediyorsa istinabe yoliyle sorguya çekilir.
Maznun, şikayeti alan veya istinabe edilen icra mahkemesinin huzuruna gelmez veya müdafi göndermezse yahut bizzat bulunmasına lüzum görülürse zabıta marifetiyle getirilir. Bu suretle de bulundurulamazsa muhakeme gıyabında görülür.
Şikayetçi muayyen zamanda gelmez ve vekil de göndermezse şikayet hakkı düşer.
Gelmeyen şahitlere yapılacak muamele ile borçlunun gıyabında verilen karara karşı eski hale getirme talebi hakkında Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda yazılı hükümler tatbik olunur…” şeklindedir.
6. Karşılıksız çekte sorumlu (suçun faili, şikayet olunacak kişi) kimdir? Kural olarak; çek karşılığını banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişi çekten sorumlu olan ve şikayet edilecek kişidir. Gerçek kişilerde ceza sorumluluğu çek hesabının sahibine ait olmakla birlikte, tüzel kişilerde sorumlu farklıdır. Şirketlerde çeki imzalayan değil, düzenleme tarihine göre karşılığını bankada bulundurmak zorunda olan kişi ceza sorumlusudur. Çek karşılıksızdır yazıldığında sorumlu kimse ceza sorumlusu da odur.
7. Karşılıksız Çek Suçu aynı zamanda dolandırıcılık suçu da olabilir mi? Dolandırıcılık nedir: Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kişinin kendisine veya başkasına yarar sağlamasıdır. Bu bakımdan dolandırıcılık suçu, kişilerin malvarlığına karşı işlenen bir suçtur. Söz konusu suç tanımı ile kişilerin sahip bulunduğu malvarlığı hakkının korunması amaçlanmıştır. Ayrıca, bu suçun işlenişi sırasında hileli davra¬nışlar ile kişiler aldatılmaktadır. Aldatıcı nitelik taşıyan hareketlerle, kişiler arasındaki ilişkilerde var olması gereken iyi niyet ve güven ihlâl edilmekte¬dir. Bu suretle kişinin irade serbestisi etkilenmekte ve irade özgürlüğü ihlâl edilmektedir. Türk Ceza Kanunu m.157 ve 158’de düzenlenen dolandırıcılık suçunda; failin fiil öncesinde mağduru iğfal kabiliyetini haiz hileli hareketlerle esaslı hataya düşürmesi, yani yapmayacağı bir işi yaptırması veya almayacağı bir kararı aldırması suretiyle zarara uğratması gerekir. Karşılıksız çekte ise, çekin düzenlendiği sırada çeki düzenleyenin çeki ödeme niyeti ve hatta çekin düzenlenme tarihi itibariyle kanuni ibraz süresi içinde ödeme kabiliyetine inancı vardır. Failde bu niyet ve inanç yoksa ve mağduru kandırmak suretiyle çeki bir ödeme aracı olarak düzenleyip vermişse, bu durumda karşılıksız çek düzenleme suçundan değil dolandırıcılık suçundan dan bahsedilebilecektir. Aynı husus, taksirli veya hileli iflas suçları için de gündeme gelebilir ki, iflas aşamasında olduğunu bilen tacirin buna rağmen çek düzenleyip vermesi sıradan bir karşılıksız çek düzenleme suçu olarak kabul edilemez. TCK madde 157 – (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.” Bir suçun işlenmesinde aranan mavi unsur kasttır, kanun koyucunun açıkça öngördüğü durumda da taksirdir.