ADLİ PARA CEZASI NEDİR? ADLİ PARA CEZASI ÖDENMEZSE NE OLUR ?
Türk Ceza Kanunu’ndaki (TCK) düzenlemeye suçlu bulunan bir kişiye dört ayrı türde adli para cezası uygulanabilecektir.
Doğrudan Verilen Adli Para Cezası:TCK’da herhangi bir suçun karşılığı doğrudan adli para cezası olarak düzenlenmiş ise hakim doğrudan verilen adli para cezasına hükmeder.
Seçimlik Ceza Olan Adli Para Cezası:TCK’da herhangi bir suçun karşılığı olarak hapis cezası veya adli para cezası yaptırımlarından yalnız birinin uygulanması seçimlik olarak öngörüldüğünde hükmedilen adli para cezası, seçimlik ceza olan adli para cezasıdır.
Hapis Cezasından Çevrilen Adli Para Cezası:Kasten işlenen suçlarda bir yıl ve altındaki hapis cezaları, adli para cezasına çevrilebilir.
Hapis Cezası ile Birlikte Hükmedilen Adli Para Cezaları:TCK’da bazı suçlar açısından hem hapis hem de adli para cezasının birlikte uygulanması öngörülmüştür.
Sonuç olarak adli para cezası, hükümlü tarafından işlenen suçun karşılığı olarak bir miktar paranın devlet hazinesine ödenmesine yönelik verilebilecek bir yaptırım türüdür. Adli para cezasına yalnızca mahkemeler hükmedebilir, diğer tüm kurumların vereceği para cezaları idari para cezası niteliğindedir. Adli para cezasının idari para cezasından farkı ise ödenmediği takdirde hapis cezasına çevrilmesidir. İdari para cezası, suç karşılığında verilen bir ceza olmayıp kabahat niteliğindeki fiiller için belirlenmiş bir yaptırım türü olduğundan hapis cezasına çevrilemez.
Adli para cezası 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu madde 52’de düzenlenmiştir. Söz konusu Kanun’a göre adli para cezası beş günden az ve Kanun’da aksine hüküm bulunmayan hallerde yedi yüz otuz günden fazla olamaz. Adli para cezasının miktarı, en az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olacak şekilde belirlenişi hükümlünün şahsi ve ekonomik özellikleri dikkate alınarak takdir edilecektir. Mahkeme tarafından belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı takdir edilen miktarla çarpılması suretiyle hesaplanan miktar, Devlet hazinesine ödenir. Verilmiş olan kararda adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir.
Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.
Kasıtla işlenen suçlarda 1 yıl veya altındaki cezalarda, taksirle işlenen suçlarda ise hükmedilen cezanın süresine bakılmaksızın hakimin takdirine bağlı olarak hapis cezaları adli para cezasına çevrilebilir. Dolayısıyla hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi genel olarak hakimin takdirine bağlıdır ancak; bazı hallerde hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi bakımından hakimin takdir yetkisi bulunmamaktadır. Örneğin; TCK. m. 50/3 uyarınca daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir. Hakimin burada takdir yetkisi bulunmamaktadır.
Adli para cezaları için cezanın ertelenebilip ertelenemeyeceği durumunu ise şöyle değerlendirebiliriz: Adli para cezasının ertelenmesi, yasal olarak düzenlenmiş olmadığı için, TCK’da ancak hapis cezalarının ertelenebileceği düzenlendiğinden adli para cezaları hakkında erteleme kararı verilemeyecek (TCK md.51 ), kişinin mahkum olduğu hapis cezası, seçenek yaptırım olarak adli para cezasına çevrilse bile ertelenemeyecektir. Hapis cezasının paraya çevrilmesi halinde de hapisten çevrilen bu para cezasının ertelenmesi mümkün olmayacaktır.
Adli para cezasında hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını değerlendirmemiz gerekirse; adli para cezasının seçimlik ceza olarak düzenlendiği suçlarda, adli para cezasına mahkumiyet halinde bu ceza hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecekken; hapis cezasından çevrilen adli para cezaları hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyeceği sonucuna ulaşırız.
Adli para cezasının infazı 5275 Sayılı Kanunun 106. Maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu Kanun’a göre, adli para cezasını içeren ilam Cumhuriyet Başsavcılığına verilir. Cumhuriyet Savcısı otuz gün içinde adlî para cezasının ödenmesi için hükümlüye bir ödeme emri tebliğ eder. Hükümde, adlî para cezası takside bağlanmamış ise, bir aylık süre içinde adlî para cezasının üçte birini ödeyen hükümlünün isteği üzerine geri kalan kısmının birer ay ara ile iki eşit taksitte ödenmesine izin verilir. İlk taksidin süresinde ödenmemesi hâlinde, verilen ikinci takside ilişkin izin hükümsüz kalır.
5275 Sayılı kanunun 106. Maddesinin ilk halinde 3. Fıkra “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adlî para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarınca hapsedilir.” şeklindeyken, 6545 Sayılı Kanunun 81. Maddesiyle söz konusu fıkra: “(3)Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Dolayısıyla maddedeki değişiklikle birlikte adli para cezasının ödenmemesi durumunda hükümlü kamuya yararlı bir işte çalıştırılacaktır. Ancak hükümlü, bu halde de denetimli serbestlik görevlerine uygun davranmazsa çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmı açık ceza infaz kurumunda yerine getirecektir. Hükümlü, hapis yattığı veya kamuya yararlı işte çalıştığı günlerin dışındaki günlere karşılık gelen parayı öderse hapisten çıkartılır veya kamuya yararlı işte çalıştırılma sona erer.
Adlî para cezası yerine çektirilen hapis süresi üç yılı geçemez. Birden fazla hükümle adlî para cezalarına mahkûmiyet hâlinde bu süre beş yılı geçemez. İnfaz edilen hapsin süresi, adlî para cezasını tamamıyla karşılamamış olursa, geri kalan adlî para cezasının tahsili için ilâm, Cumhuriyet Başsavcılığınca mahallin en büyük mal memuruna verilir. Bu makamlarca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre kalan adlî para cezası tahsil edilir.
Çocuklar hakkında hükmedilen; adlî para cezası ile hapis cezasından çevrilen adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde, bu cezalar hapse çevrilemez. Bu takdirde de 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre adlî para cezası tahsil edilir.
Adli para cezasının süresinden sonra ödenmesi mümkün müdür?Adli para cezasının ödenmemesi, hükümlünün bu konudaki haklarını kaybetmesine yol açmaz. Hükümlü her zaman hapis yattığı veya kamuya yararlı işte çalıştığı günlerin dışındaki günlere karşılık gelen adli para cezasını ödeyerek hapisten çıkartılabilir veya kamuya yararlı işte çalıştırılmasına son verilebilir. İnfaz edilen hapsin veya kamuya yararlı işte çalışmanın süresi, adlî para cezasını tamamıyla karşılamamış olursa, örneğin 1 günün karşılığı 20 TL olarak belirlenmiş ve hükümlüye 730 gün karşılığı 14.600 TL adli para cezası verilmiş ise, yani 20 TL . 2 . 365 gün= 14600-TL Hükümlü 2 yıl boyunca günde 2 saatten çalışması veyahut 2 yıl boyunca hapis yatması karşılığında adli para cezasının 10.000 TL’sini infaz etmiş olacak ancak infaz edilemeyen 4600-TL bakiye paranın tahsili için ilâm İnfaz Savcılığı tarafından mahallin en büyük mal memurluğuna gönderilerek Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hak. Kanun hükümlerine göre tahsil edilmesi sağlanacaktır. Burada hazine tarafından hükümlüye karşı icra takibine girişilebilecek, mallarına haciz konulabilecek ve diğer icrai işlemler yürütülebilecektir.Ancak uygulamada genellikle infaz edilen hapis veya kamuya yararlı işte çalışma süresi adli para cezasını karşılamasa dahi infaz bürolarınca karşılanmayan miktarın tahsili işlemlerine girişilmediği, herhangi bir işlem yapılmadığı sıklıkla görülmektedir. Ancak Kanunu birebir uygulayan infaz büroları da vardır.
TCK. MADDE 52
(1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
(2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.
(3) Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir.
(4) Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.