Hapis Cezasının Ertelenmesi ve Hapis Cezasının İnfazının Ertelenmesi Usulü
Mahkemelerce verilerek kesinleşen mahkumiyet kararı neticesinde, verilen cezalar belirli koşullar doğrultusunda infaz ettirilir. Cezaların infazıyla ulaşılmak istenen amaç hükümlünün yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak ve hükümlünün yeniden sosyalleşmesini sağlamaktır. Dolayısıyla infaz hem toplumun hem de hükümlünün sağlığı için gerekli olup, ceza yargılamasının da nihai sonucudur. Şüphesiz ki infaz edilmeyen bir mahkumiyet tek başına hiçbir işe yaramayacaktır. Mahkeme kesinleşen hükmü Cumhuriyet Başsavcılığına gönderir ve cezanın infazı Cumhuriyet savcısı tarafından izlenir ve denetlenir.
İnfazın Ertelenmesi İle Cezanın Ertelenmesi Arasındaki Farklar:
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun uyarınca düzenlenen cezaların infazı ile TCK 51. Maddede düzenlenen cezaların ertelenmesi müessesi birbirinden farklı kurumlardır.
5237 S.lı Türk Ceza Kanunu MADDE 51. Maddesi şöyledir:
Hapis cezasının ertelenmesi
(1) İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır. Ancak, erteleme kararının verilebilmesi için kişinin;
a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması,
b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması,
Gerekir.
(2) Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi halinde, hakim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhal salıverilir.
(3) Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.
(4) Denetim süresi içinde;
a) Bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine,
b) Bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,
c) Onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin, bir meslek veya sanat edinmelerini sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine,
Mahkemece karar verilebilir.
(5) Mahkeme, denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görevlendirebilir. Bu kişi, kötü alışkanlıklardan kurtulmasını ve sorumluluk bilinciyle iyi bir hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum yetkilileri veya nezdinde çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hakime verir.
(6) Mahkeme, hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine de karar verebilir.
(7) Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hakimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.
(8) Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.
Yukarıda kanunda da ifade edildiği gibi; Cezaların ertelenmesi kurumu gereği işlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Ancak erteleme kararının verilebilmesi için kişinin daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması ve yargılama sürecinde mahkemede yeniden suç işlemeyeceğine yönelik kanaat oluşturması gerekir. Cezası ertelenen kişi bir yıl ve üç yıl arasında denetime tabi tutulur. Bu süre, fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış veya 65 yaşını bitirmiş kişiler bakımından üç yıldır. Denetim süresi içinde yükümlü, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun hareket eder ve bu süreyi iyi halli olarak geçirirse ceza infaz edilmiş sayılır, hakkında açılan dosya kapanır. Ancak makalemizde değineceğimiz cezaların infazı kurumu, cezaların fiilen infaz ettirilmesi olup, infaz edilmiş sayılma durumu bulunmamaktadır.
Cezanın İnfazının Ertelenmesi
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’nun 16. Maddesi İnfazın ertelenmesi koşullarını düzenlemiştir. Buna göre;
MADDE 16.– (1) Akıl hastalığına tutulan hükümlünün cezasının infazı geriye bırakılır ve hükümlü, iyileşinceye kadar Türk Ceza Kanununun 57 nci maddesinde belirtilen sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınır. Sağlık kurumunda geçen süreler cezaevinde geçmiş sayılır.
(2) Diğer hastalıklarda cezanın infazına, resmî sağlık kuruluşlarının mahkûmlara ayrılan bölümlerinde devam olunur. Ancak bu durumda bile hapis cezasının infazı, mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa mahkûmun cezasının infazı iyileşinceye kadar geri bırakılır.
(3) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen geri bırakma kararı, Adlî Tıp Kurumunca düzenlenen ya da Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenip Adlî Tıp Kurumunca onaylanan rapor üzerine, infazın yapıldığı yer Cumhuriyet Başsavcılığınca verilir. Geri bırakma kararı, mahkûmun tâbi olacağı yükümlülükler belirtilmek suretiyle kendisine ve yasal temsilcisine tebliğ edilir. Mahkûmun geri bırakma süresi içinde bulunacağı yer, kendisi veya yasal temsilcisi tarafından ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilir. Mahkûmun sağlık durumu, geri bırakma kararını veren Cumhuriyet Başsavcılığınca veya onun istemi üzerine, bulunduğu veya tedavisinin yapıldığı yer Cumhuriyet Başsavcılığınca, sağlık raporunda belirtilen sürelere, bir süre bulunmadığı takdirde üçer aylık dönemlere göre bu fıkrada yazılı usule uygun olarak incelettirilir. İnceleme sonuçlarına göre geri bırakma kararını veren Cumhuriyet Başsavcılığınca, geri bırakmanın devam edip etmeyeceğine karar verilir. Geri bırakma kararını veren Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine, mahkûmun izlenmesine yönelik tedbirler, bildirimin yapıldığı yerde bulunan kolluk makam ve memurlarınca yerine getirilir. Bu fıkrada yazılı yükümlülüklere aykırı hareket edilmesi hâlinde geri bırakma kararı, kararı veren Cumhuriyet Başsavcılığınca kaldırılır. Bu karara karşı infaz hâkimliğine başvurulabilir.
(4) Hapis cezasının infazı, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadınlar hakkında geri bırakılır. Çocuk ölmüş veya anasından başka birine verilmiş olursa, doğumdan itibaren iki ay geçince ceza infaz olunur.
Hükümlünün istemiyle infazın ertelenmesi
MADDE 17.– (1) Üç yıl ve daha az süreli hapis cezalarının derhâl infazının, hükümlü veya ailesi için mahkûmiyetin amacı dışında ağır bir zarara neden olacağı anlaşılırsa, hükümlünün istemi üzerine infazı Cumhuriyet Başsavcılığınca ertelenebilir. Erteleme süresi altı ayı geçemez.
(2) Üç yıl ve daha az süreli hapis cezaları; hükümlünün yüksek öğrenimini bitirebilmesi, ana, baba, eş veya çocuklarının ölümü veya adı geçenlerin sürekli hastalık veya malûllükleri nedeniyle ailenin tarım topraklarının işlenebilmesinin olanaksız hâle gelmesi veya hükümlünün hastalığının sürekli bir tedaviyi gerektirmesi gibi zorunlu ve çok ivedi hâllerde, Cumhuriyet Başsavcılığınca altı ayı geçmeyen sürelerle ara verilerek infaz edilebilir. Ancak bu ara verme iki defadan fazla olamaz.
(3) Erteleme isteminin kabulü, güvence gösterilmesine veya diğer bir koşula bağlanabilir.
Akıl hastalığı dışında ruhsal rahatsızlığı olan hükümlülerin cezalarının infazı
MADDE 18.– (1) Hapsedilme ve diğer nedenlerden kaynaklanan akıl hastalığı dışında ruhsal rahatsızlıkları bulunup da ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinde tutulmaları gerekli görülmeyerek infaz kurumlarına geri gönderilenlerin cezaları, belirlenen infaz kurumlarının mahsus bölümlerinde infaz edilir.
(2) Birinci fıkrada belirtilenlerin cezalarının infazı için belirlenen infaz kurumlarının ihtiyaç duyduğu uzman ve diğer tıp görevlileri, Sağlık Bakanlığınca karşılanır.
Yakalama emri
MADDE 19.– (1) Hükümlü, hapis cezası veya güvenlik tedbirinin infazı için gönderilen çağrı kâğıdının tebliği üzerine on gün içinde gelmez, kaçar ya da kaçacağına dair şüphe uyandırırsa, Cumhuriyet savcısı yakalama emri çıkarır.
(2) Üç yıldan fazla hapis cezalarının infazı için doğrudan yakalama emri çıkarılır.
Yukarıda da açıkça Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun da düzenlenen infazın ertelenmesi müessesinde , sanık hakkında yerel mahkemece mahkûmiyet hükmü verilmiş, karar Temyiz edilmişse Yargıtay’ca onanıp kesinleşmiş ancak bahsi geçen kanunda yazılı nedenlerlere dayanarak yapılan başvuru sonrasında, infaz ertelenmiş olup belirli süre sonra belirli şekillerde yerine getirilecektir. Yani ceza infaz edilmeden infaz edilmiş gibi sayılması söz konusu değildir.
Kasten işlenen suçtan dolayı 3 sene veya daha az ya da taksirle işlenen bir suçtan dolayı 5 sene veya daha az süreli hapis cezası verilmiş ve bu ceza kesinleşmişse hükümlüye infazın başlaması için çağrı kâğıdı gönderilir. İş bu çağrı kâğıdında hükümlüden on gün içinde teslim olması istenir. Hükümlü on gün içinde gelmez, kaçar veya kaçacağına dair şüphe uyandırırsa Cumhuriyet Savcısı hakkında yakalama emri çıkartır. Kasıtlı suçlarda 5, taksirli suçlardaysa 3 veya daha fazla süreli hapis cezalarının infazı içinse doğrudan doğruya yakalama emri çıkartılır. Adli para cezasından çevrilen hapsin infazında da hükümlüye önce çağrı kâğıdı gönderilir. Çağrı kâğıdı hükümlüye tebliğ edildikten sonra hükümlü infazın ertelenmesi talebinde bulunabilir. Eğer böyle bir talep yoksa yakalama emrine ilişkin maddeler uygulanır.
İnfazın Ertelenmesi Başvurusu Nereye Yapılır? İnfazın ertelenmesi başvurusu dilekçeyle çağrı kâğıdını gönderen yer Cumhuriyet Başsavcılığına yapılır. Dilekçeyi İnfaz Savcılığı inceler.
İnfazın Ertelenmesi Şartları
Hapis Cezasının Hastalık Nedeniyle İnfazının Ertelenmesi
İnfazın ertelenmesinde hastalığın etkisi akıl hastalıkları, diğer hastalıklar, gebeler ve hastalığı nedeniyle hayatını infaz kurumu koşullarında yalnız idame ettiremeyenler olmak üzere dört grupta incelenmektedir. Buna göre; akıl hastalığına tutulan hükümlünün cezasının infazı geri bırakılır ve hükümlü iyileşinceye kadar sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınır. Hükümlünün iyileşinceye kadar sağlık kurumunda geçirdiği bu süreler cezaevinde geçirilmiş sayılır. Gerçekten de cezaların infazının amacı suçlunun ve toplumun sağlığını korumak olduğundan hasta bireyleri cezaevlerinde infaz etmek, cezanın maksadı dışında etki yaratabilecektir. Akıl hastalığı dışında tıbben tedaviye olanak bulunmayan veya tedavisi uzun sürecek bir takım hastalıkların varlığı halinde ise cezanın infazına, resmi sağlık kuruluşlarının mahkûmlara ayrılan bölümlerinde devam edilir. Ancak bu ortamda bile hapis cezasının infazı mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa ceza iyileşinceye kadar akıl hastalarında olduğu gibi geri bırakılır.
Hapis cezasının hastalık nedeniyle infazının ertelenmesi için Adli Tıp Kurumunca düzenlenen veya Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kuruluşlarınca düzenlenip Adli Tıp Kurumunca onaylanan rapor üzerine verilebilir. Bu rapor hükümlü tarafından infazın yapıldığı yer Cumhuriyet Başsavcılığına verilir ve erteleme kararını da burası verir. Geri bırakılma kararı mahkûmun kendisine ve yasal temsilcisine tebliğ edilir. Kararda mahkûmun tabi olacağı yükümlülükler belirtilmek zorundadır. Mahkûm veya yasal temsilcisi de geri bırakma süresi içinde mahkûmun bulunacağı yeri ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına bildirir. Geri bırakma kararını veren Cumhuriyet Başsavcılığı veya onun yetkilendirmesi ile mahkûmun bulunduğu yerdeki Savcılık, sağlık raporunda bulunan sürelere, bir süre bulunmadığında bir yıllık dönemlerde, hükümlünün sağlık durumunu incelettirir. Bu incelemeler neticesinde erteleme sona erdirilebilir veya infazın ertelenmesine devam edilebilir. Geri bırakma kararını veren savcılık isterse kolluk makamlarınca mahkûmun izlenmesine yönelik tedbirler aldırabilir. Açıklanan bu usule aykırı hareket edilmesi halinde ise geri bırakma kararı, kararı veren Cumhuriyet Başsavcılığınca kaldırılır. Bu kaldırma kararına karşı da İnfaz Hâkimliğine başvuru yolu açıktır.
Hapis cezası verildiği sırada hamile olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş olan kadınlar hakkında da cezanın infazı geri bırakılır. Çocuğun ölmesi veya anadan başka birine verilmesi halindeyse doğumun üzerinden 2 ay geçince ceza infaz olunur. Bununla birlikte kadın kapalı ceza infaz kurumuna girdikten sonra da hamile kalmış olabilir. Bu durumdaki kadınlardan koşullu salıverilmesine altı yıldan fazla süre kalanlar ile toplum için tehlikeli sayılanlar hakkında infazın ertelenmesi kararı verilemez. Bu kişilerin cezalarının infazı infaz kurumlarında kendileri için ayrıca düzenlenen özel yerlerde devam eder.
Maruz kalınan ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını tek başına sürdüremeyen hükümlünün cezasının infazı da geri bırakılabilir. Bunun için mahkûmun toplumun güvenliği bakımından ağır ve somut bir tehlike oluşturmayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Akıl Hastalığı Dışında Ruhsal Rahatsızlığı Olan Hükümlülerin Cezalarının İnfazının Ertelenmesi
Akıl hastalığı olan kişilerin infazının ertelenerek yüksek güvenlikli sağlık kuruluşlarında tedavisi öngörülmektedir. Uygulamada akıl hastaları sağlık bakanlığına ait ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinde tedavi görmekte ancak bir süre sonra taburcu olarak ceza infaz kurumlarına yönlendirilmektedir. Ceza evlerine yönlendirilen ve iyileşmemiş akıl hastaları yanında, ceza evlerinde, akıl hastası olmayıp psikolojik, sinirsel veya depresif rahatsızlıkları bulunan ancak ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinde tutulmaları gerekli görülmeyen mahkûmlar da bulunmaktadır. Bu iki grup mahkûmların cezaları infaz kurumlarının onlara özgü yerlerinde infaz ettirilir. Dolayısıyla bu kişiler ruh ve sinir hastalıkları hastaneleri bulunan Samsun, Bakırköy, Adana, Manisa ve Elazığ kapalı ceza evlerinde barındırılmaktadır. Buralarda bulunan mahkûmların tedavisi ile topluma kazandırılmaları için mevcut ceza evi personeli ile sağlık personeline ilaveten Sağlık Bakanlığından ilave sağlık personeli istenmektedir. Bu kurumlarda mahkûmlar bir yandan topluma kazandırılmakta diğer yandan cezaevinin boğucu ortamı nedeniyle uğradıkları psikolojik rahatsızlıklardan tıbbi müdahalelerle arındırılmaktadır. Bu uygulama Avrupa Cezaevi Kurallarında da bulunan son derece faydalı bir uygulamadır.
Hükümlünün İstemiyle İnfazın Ertelenmesi
Kasten işlenen suçlarda üç, taksirle işlenen suçlarda beş yıl veya daha az süreli hapis cezalarında, çağrı prosedüründen sonra hükümlü çağrıyı gönderen Cumhuriyet Başsavcılığına giderek infazın ertelenmesini talep edebilir. Bunun ilk şartı, başta da söylendiği üzere, verilen mahkûmiyet kararının kasten işlenen suçlarda üç, taksirle işlenen suçlarda beş veya bu sürelerden daha az süreli olmasıdır. İnfazın ertelenmesi en fazla iki kez uygulanabilir. İnfazın ertelenmesi kararı her defasında bir yılı geçmemek üzere uygulanabilir. Erteleme isteminin kabulü güvence gösterilmesine veya belirli bir şarta bağlı tutulabilir. Uygulamada bu şart genellikle belirli bir miktar para olarak karşımıza çıkmaktadır. Verilen erteleme süresi içinde hükümlü hakkında kasten işlenen bir suçtan dolayı dava açılırsa erteleme kararı kaldırılır ve ceza infaz olunur.
Hükümlünün istemiyle infazın ertelenmesi;
Terör suçları, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan mahkûm olanlar;
Mükerrerlere özgü infaz rejimini uygulanmasına karar verilenler
Disiplin veya tazyik hapsine mahkûm olanlar hakkında uygulanmaz.
Kasten işlenen suçlarda üç, taksirle işlenen suçlarda beş yıl veya daha az süreli hapis cezalarında, cezanın infazına başlanmış olsa bile bazı durumlarda Cumhuriyet Başsavcılığınca altı ayı geçmeyen sürelerle hapis cezasının infazına ara verilebilir, infazın ertelenmesi söz konusu olabilir. Ancak bu ara verme iki defadan fazla olamaz ve bu hallerde mümkündür;
Mahkumun yükseköğrenimi bitirebilmesi, mahkumun ana, baba veya çocuklarının ölümü veya sürekli hastalığı ya da malullükleri nedeniyle ailenin ticari faaliyetlerinin yürütülmesinin veya tarım topraklarının işlenebilmesinin imkânsız hale gelmesi durumu…
Mahkumun hastalığın sürekli bir hastalığı gerektirmesi gibi zorunlu ve çok acil haller.
Maddede sayılan bu durumlar sınırlı sayıda değildir. Somut olaya göre zorunlu ve ivedilikle görülmesi gereken hallerde, iki defadan fazla olmamak şartıyla ara verme kararı verilebilir.