Zamanaşımına uğramış bir alacak dava edilirse ne olur?
Zamanaşımına uğramış bir borç dava edilirse, davalının (ya da borçlunun) itirazı önemlidir. Davalı (borçlu) itiraz etmemiş ya da itiraz süresini geçirmişse artık zamanaşımı definde (def’i, kişisel savunma nedenidir) bulunamayacak ve davacı varsa hakkını alabilecektir. Zamanaşımı bir itiraz olmadığından da hakim bunu resen dikkate alamaz.
T.B.K.161 “Zamanaşımı ileri sürülmedikçe, hâkim bunu kendiliğinden göz önüne alamaz.” Şeklindedir.
Az yukarıda da açıklandığı üzere, zamanaşımı hukuki açıdan “def’i” niteliğindedir. Borçlu borcunu ifadan kaçınmak istiyorsa, zamanaşımı def’inde bulunup, alacağın zamanaşımına uğradığını, dava edilebilme niteliğini kaybettiğini ileri sürmelidir. (BK m. 140; TBK m. 161). TBK 161’de açıkça belirtildiği üzere, “zamanaşımı ileri sürülmezse, hakim bunu kendiliğinden gözönüne alamaz”.
Bir alacağın zamanaşımına uğraması yani alacağın “dava edilebilme” niteliğini kaybetmesi için, “zamanaşımı süresi”nin geçmesi gerekir.