T.C.
YARGITAY
Onbirinci Hukuk Dairesi
Esas No : 2014/1776
Karar No : 2014/3540
Tarih : 26.02.2014
KAVRAM:
•TAPU İPTALİ VE TESCİL
•MADDİ TAZMİNAT DAVASI
•TERDİTLİ DAVA
İÇTİHAT METNİ
DAVA :
Taraflar arasında görülen davada Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/04/2013 tarih ve 2011/287-2013/170 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Meltem Akdeniz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR :
Davacı vekili, müvekkili ve davalılardan İ.’ın, S. Z. T. ve Ortakları Kollektif Şirketi’nin ortakları ve aynı zamanda şirketi temsile yetkili olduklarını, davacı ve davalı İ.’ın ilk başta şirket, münferiden imzaları ile temsile yetkili ile 09.03.2009 tarihinde yapılan ana sözleşme değişikliği ile müştereken temsile yetkili kılındıkları, buna rağmen davalı İ. T.’ın şirkete ait taşınmazı diğer davalılara sattığını ileri sürerek satılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile şirket adına tesciline, aksi takdirde de 50.000 TL maddi tazminatın davalı İ. T.’dan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar S. ve S. D. vekili, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, her ne kadar dava dışı şirketin temsilinde değişiklik yapılmışsa da bu hususun ticaret siciline tescil edilmediğini ve ilanın yapılmadığını, davalıların ticaret sicilindeki tescile güvenerek şirkete ait taşınmazı satın aldıklarını, yetkisiz temsil olsa bile satış işlemine davacının açıkça icazet verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, satış tarihinde şirketi münferit imzası ile temsile yetkili olduğunu ve taşınmazı diğer ortakların bilgisi ve rızası dahilinde sattığını, satışı yapmadan önce ticaret sicilinden gayrimenkul tasarruf vesikası aldıklarını, bu belgede de şirketi tek başına temsil yetkisinin bulunduğunun belirtildiği ve buna göre satış yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı şirketin temsili konusunda dava konusu taşınmazın satışından önce, değişiklik yapıldığı ancak bunun ticaret siciline tescil edilmediği, taraf tanıklarının beyanlarından satışın gerçek olduğunun anlaşıldığı, davalı satın alanların satış tarihinde, davalı İ. T.’ın şirketi tek başına temsile yetkili olmadığını bilebilecek durumda olmadıkları, davanın niteliği gereği tapu iptali ve tescil davası olması karşısında satın alanlar yönünden yapılan değerlendirmede kötü niyetli olmadıklarının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Ancak, davacı davayı terditli taleple açtığına ve davacının ilk talebi olan tapu iptali ve tescil talebi reddedildiğine göre, mahkemece davacının ikinci talebi olan tazminat talebi açısından olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamış kararın bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ :
Yukarıda ( 1 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ( 2 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.