Hakkın özünden feragat edilmeden,daha sonra aynı takibi yapabilmek veya dava açabilmek hakları saklı kaymak kaydı ile takipten feragat edilebilir. Bu durum hakkın özünden feragat anlamına gelmez.,
Bu hususta Yargıta 8. Hukuk Dairesinin 2014/27083 Esas, 2016/15101 Esas Sayılı karar aşağıya alınmaktadır.
T.C
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO.2014/27083
KARAR NO.2016/15101
KARAR TARİHİ.07.11.2016
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
>İCRA TAKİBİNDEN HAKLARIN SAKLI KALMAK KAYDI İLE FERAGAT EDİLE BİLECEĞİ- BU FERAGAT HAKKIN ÖZÜNDEN FERAGAT DEĞİLDİR
ÖZET: hakkın özünden değil, sadece takipten feragat edilmesi… “ –Ayıplı mal bedel iadesine ilişkin-İlamdan doğan alacak haklarım saklı kalmak kaydıyla ve yeniden icra takibi yapma hakkımı saklı tutarak icra takip hakkımdan şimdilik feragat ediyorum” şeklindeki alacaklı vekilinin beyanı, hakkın özünden feragat niteliğinde değildir… feragate rağmen, esas hak, hukuki varlığını korumaya devam ettiğinden, alacaklı, alacağının tahsili için dava veya yeniden icra takibi yoluna başvurabilir.Bu nedenle yapılan feragatın şartlı yapıldığından söz edilemez. Alacaklı tarafça takip hakkından feragat edildiğinden İcra Müdürlüğü’nün bu talebi ret kararı doğru değildir
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Alacaklı, takip hakkından feragat talebinin İcra Müdürlüğü’nce reddedildiğini İcra Müdürlüğü’nün işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Borçlu vekili, ticaret odasının belirlediği miktarı yatırdıklarını, alacaklı tarafın ayıplı olduğu iddia edilen aracı teslim etmediğini ileri sürerek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, alacaklının şartlı olarak takipten feragat ettiği, hakkın özünden feragat edilmediği, feragatin geçersiz olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 307. maddesine göre; “Feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir”. Aynı kanunun 309/1. maddesine göre; “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır” iradeye uygun olarak yapılan feragat kesin hükmün hukuki neticelerini doğurur.
Somut olayda alacaklı İcra Müdürlüğü’nde 03.06.2014 tarihinde, “ İlamdan doğan alacak haklarım saklı kalmak kaydıyla ve yeniden icra takibi yapma hakkımı saklı tutarak icra takip hakkımdan şimdilik feragat ediyorum” şeklinde beyanda bulunmuş olup, söz konusu bu beyan, hakkın özünden feragat niteliğinde değildir. Esas haktan feragatın açık bir şekilde yapılması gerekli olduğundan, hakkın özünden değil, sadece takipten feragat edildiği anlaşılmaktadır. Takipten feragate rağmen, esas hak, hukuki varlığını korumaya devam ettiğinden, alacaklı, alacağının tahsili için dava veya yeniden icra takibi yoluna başvurabilir. (Aynı yönde HGK’nun … tarihli kararı) Bu nedenle yapılan feragatın şartlı yapıldığından söz edilemez. Alacaklı tarafça takip hakkından feragat edildiğinden İcra Müdürlüğü’nün bu talebi ret kararı doğru değildir. O halde, Mahkemece şikayetin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 07.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.