RÜŞVETİN BELGESİ Mİ OLUR?
Avukatın Günlüğü

RÜŞVETİN BELGESİ Mİ OLUR?


      RÜŞVETİN BELGESİ Mİ OLUR?         

Bir müvekkil, önemli büyüklükte inşaat projeleri ve konut üretimi yanında kamuya da taahhüt işleri yapmaktaydı. Bir çok sorunu tarafımızca çözülmüştü. Bu kez farklı bir şekilde geldi. Aslında dava açmış, davası da kaybetmişti. Kendisine göre iki milyon liranın üzerinde zararı vardı.
                Kaybı şöyle anlattı: Bir belediye, çok merkezi yerdeki bir arsa üzerine kat karşılığı yöntemi ile bina yapım ihalesi açmıştı. Müvekkil de en iyi teklifi vererek işi almıştı. Sözleşmeler için bile çok ciddi harçlar ve masraflar ödenmişti. Fakat belediye tarafı zorluyordu, sanki  bir özel sektör kuruluşu gibi, bir mülkiyetin sahibi gibi davranılmış, kimi şeyler üstü örtülü belirtilerek talepler hissettirilmişti, sanki müvekkilin ortağı gibi davranılmış, hakkıyla işi alan değil, bir şey bağışlanmış, bir şeyler kazandırılmış havasında tavırlar sergilenmişti... Müvekkil ise işi en iyi şekilde yapacağını, iahaleyi hakkıyla kazandığını düşündüğünden kriz ve soğuk bir gerginlik havası doğmuştu...
                Tam o süreçte, ihaleye konu yerin planları bir dava üzerine iptal edilmiş, ama kesinleşmemişti. Bu ileri sürülerek müvekkilin sözleşmesi belediye tarafından fesih edildi. Ki, belediye istese kesinlikle fesih olmaz, iptal edilen planın bir harfi değiştirilir, yeni plan yapılarak, bu tür bir süreçle binanın bitmesi rahatlıkla sağlanabilirdi... Çünkü, bir çok köprü, bina bu şekilde yapılıyordu. Sözde plan iptaline uyuluyor, yeni bir plan yapılıyor, yeni plan ile iptal edilen plan arasında nerdeyse hiç fark olmuyor, tabiri caizse bir harf değişiyordu. Ama, müvekkil beklentileri karşılamayınca sözleşmesi fesih edilmişti.

               Burada o kadar kısa yazacağım ki, tabiri yerinde ise, bin sayfa olabilecek yazıyı birkaç satır ile anlatmaya çalışacağım: Süreş içinde iptal edilen planlar, Danıştay’da temyiz de edilmiş iken, müvekkilin sözleşmesi fesih edildikten sonra, belediye sözde iptal kararına uyarak, çok küçük değişiklilerle tekrar plan yapar ve arsayı üçüncü kişilere satar. İşte müvekkil önce ihalenin feshinin iptali davası açmış ve kaybetmiş. bize bu aşamada gelmişti...
                Aslında dava sözleşmenin feshi, olmadığı taktirde tazminat olarak kademeli şekilde açılmış olsaydı; ciddi biçimde de takip edilmiş olsaydı, konu bize gelmeden çözülür ve tazminat davası kazanılırdı.
                Konuyu ele alarak, kar mahrumiyeti ve diğer konuları havi davamızı açtık. Dava süreci adeta savaş gibiydi. Belediye vekilleri olağanüstü çabalıyorlardı. Neyse ki, kanaatimize göre çok yorulmamıza rağmen, konuyu boşluksuz bir noktaya getirmiştik. Bilirkişi raporları gerçekten çok ciddi tazminatı öngörüyordu. Birkaç kez belediye vekili şansını zorlasa da artık karar verilecekti. Dava karara kalmıştı, harç ikmal edilecek ve karar verilecekti.
                Tam bu sırada müvekkilin özel inşaatları belediye tarafından mühürlendi, yapı denetim şirketi müvekkilin işlerinden istifa etti. Müvekkilin caddedeki büyük mağazaları havi binasının yıkımı isteniyordu. Belediye tabiri caizse bir savaş başlatmıştı.

                Evet, tazminat davasına ilişkin karardan önce, belediye sorunu daha kısa yoldan çözmek istiyordu. Önce müvekkil karşı çıktı, mücadele edecekti, müvekkilin oğlu da mühendisti. O da heyecanla alacak davasını önceleri takip etmemizi istiyordu. Belediye yetkilileri, müvekkile haber göndererek davadan vazgeçmesini, yoksa belediye sınırları içinde iş yapmasının mümkün olamayacağını söylüyorlardı,binasının da yıkılacağı söylenmişti.  Hatta müvekkilin çok yakından tanıdığı, özel yakınlığı olan başkan yardımcısı benzer tehditi bizzat müvekkilin yüzüne karşı söylemişti…
                Karar duruşmasına az bir zaman kalmıştı. Müvekkil pes etti. Davadan vazgeçiyordu. Aksi halde kaybının çok daha yüksek olacağını belirtiyordu. Duruşmaya kısa bir zaman kala maalesef feragat edildi. İnşaatta mühürler kalktı. Mühürlenen ve gerçekten kısmen projeye ve imar durumuna aykırı yapılar hakkında hiç bir işlem yapılmadı. Her şey usulüne uygun sayıldı. Şu anda müvekkilin özel binaları çoktan bitti. İskan alındı. İkamet de ediliyor. O süreçte yıkılması (!)  zorunluydu….
 

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Avrupa Konseyi’nden Osman Kavala Kararı
Avrupa Konseyi’nden Osman Kavala Kararı
Benzin ve Motorin Fiyatlarına Zam
Benzin ve Motorin Fiyatlarına Zam