Enerji denince; aklımıza sadece elektrik enerjisi gelmemelidir. Petrol, doğalgaz, kömür vb. yakıtlar da enerji kaynağı tanımı içindedir .
Günümüz Türkiye’sinde bu yakıt kaynakları, öncelikli elektrik üretimi başta olmak üzere, sanayi, konut, işyeri ısınma, kimi üretimler vb. konular ile araç yakıtı olarak da kullanılmaktadır.
Bu yazıda ağırlıklı olarak elektrik üretimini anlatılmak istenilmektedir. Çünkü; cari açığının en büyük kalemini bu başlık oluşturmakta ve domino etkisi de yaratmaktadır.
Gelişmiş bazı ülkelerde ısınma ve proses amaçlı kullanılması gereken doğalgaz, Türkiye’de ağırlıklı elektrik üretiminde kullanılıyor, petrol ürünleri ise araçlarda yakıt, petro-kimya ve asfalt üretimi gibi alanlarda kullanılmaktadır .
Türkiye şu an içerisinde bulunduğumuz zaman diliminde enerji fakiri bir ülke konumundadır, en önemli konu elektrik üretimidir.
Türkiye’nin Elektrik üretiminde kurulu gücü 87.240 MW miktarına ulaşmıştır ( Enerji İşleri Genel Müdürlüğü Web sitesindeki veriye göre), bu çok ciddi bir rakamdır.
Epiaş şeffaflık web sayfasına bakılıp ve sıradan sıcak bir gün olarak, 10 Ağustos 2018 Cuma günündeki tüketimlere baktığımızda ;
Gün içerisinde en yüksek tüketim saat 16:00 ‘da gerçekleştiğini ve 44.295 MW saatlik toplam tüketimin , 13.219 MW. doğalgaz santrallerinden ,
5.007 MW. yerli kömür santrallerinden, 11.183 MW. hidroelektrik santrallerinden, 8.421 MW. ithal kömür santrallerinden, 654 MW. Jeotermal santrallerinden ,
4.795 MW. rüzgar santrallerinden , 254 MW. biyo kütle santrali ve diğer lisanslı santraller ile dağıtım sistemine bağlı lisansız güneş ve rüzgar santralleri ise 4500 MW. civarında olduğunu görmekteyiz.
Lisanslı ve lisansız santrallerin toplamında yaklaşık 50.000 MW civarı elektrik tüketimi yapılmış gözükmektedir .
Toplam elektrik üretiminin 21.600 MW’ı ithal kaynaklı, diğerleri yerli kaynaktır. Bu durumda; % 45 ithal kaynaklardan, % 55 yerli kaynaklardan üretilmiş olduğu görülmektedir. Burada kritik nokta, bazı, doğalgaz, ithal kömür santrali yerine, kalorisi düşük olsa da yerli linyit kaynakları sonuna kadar kullanılmalıdır, yenilenebilir kaynaklarımızdan, rüzgar, güneş, geri dönüşümlü olmayan evsel atıklar (çöp) , tehlikeli atıklardan enerji üretimi, jeotermal (yeraltı sıcak su kaynağı ), kuru sıcak kayalardan enerji üretimi, sorunlarımızı orta vadede büyük katkı sağlayacaktır.
Yenilenebilir elektrik üretiminde; “offshore” rüzgar santrali yatırımı için altyapı hazırlanması (ilk kurulum maliyeti, “onshore”a göre biraz daha yüksek ancak verimi daha fazladır). Güneş santralleri için verimsiz arazilerimizin kullanılması çok önemlidir (özellikle Konya ve Niğde çevresi ), hibrit sistemlerden büyük gövdeli hidroelektrik santrallerimizin üzerine yüzer tip güneş panelleri yerleştirerek bu santralleri daha verimli hale getirilmesi sağlanmak durumundadır ( baraj tipi bir hidroelektrik santralinin verimi % 35 civarındadır ve doluluk oranı mevsimlere göre değiştiğinden üretimi değiştirmek elinizdedir) .
Bir santral için tahsis edilen güç trafo kapasitesi belirlidir, hidro – güneş – hibrit tasarlanırsa toplam verim % 65’lere çıkabilir, açık havalarda güneş santrali üretir, gece ve bulutlu havalarda suyun gücü ile elektrik üretilebilir , böylece atmosfere açık suyun buharlaşmasını da azaltmış olur .
Jeotermal kaynaklarda ise; sondaj ve arama faaliyetlerini kamunun yapması, yatırımcı riskini ortadan kaldırabilir. Bulunan jeotermal kaynağa göre gerektiğinde ihale yapılmalı şeffaf bir şekilde rekabete açarak YEKA modeli burada’da uygulanmalıdır .
Böylece Yerli kaynaklarımız daha efektif kullanılacak ve uyuşmazlıklar da büyük ölçüde olmayacaktır.
Türkiye elektrik üretiminde dışa bağımlılıktan kurtulur ve milli kaynaklarına döndüğünde 1 . Cari açık azalacak
2 . Sanayideki en büyük harcama kalemlerinden, elektrik fiyat düşmesi ile sanayici rahatlatacak, dış piyasada rekabet gücü artacak, yatırım ve istihdam sağlayacaktır .
3. Yerli kaynaklardan üretilecek enerji fiyatları düşüşü, elektrikli araçların daha fazla kullanılmasına sebep olacak böylece petrol yükü de azalacak, hava emisyon değerleri düşerek daha temiz hava sağlanacaktır.
4. Yerli kaynaklardan üreteceğimiz elektrik ile konutlarda daha ucuza ısınılabilecek ve doğalgaz ithalatı da azalacaktır, Norveç hem yenilenebilir enerji kaynağı ile elektrik üretirken, doğalgaz ve petrolü olmasına rağmen ısınma konusunu da elektrik ile çözmektedir Yine bu ülke ürettiği doğalgaz ve elektriği ihraç da etmektedir
Enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmak orta ve uzun vadede mümkündür, bunun için; siyasi iradenin tam tavır alması, azaltılmış bürokrasi, işinin ehli kadroların istihdamının yapılması, yani ehliyet ve liyakatin tam uygulanması, sübjektif hiçbir tesirin uzman personel alımında etkisinin olmaması, mülakatların kamera kaydı altında nesnel ölçüde yapılması, sınavların da objektif ve bağımsız kurullarca yapılması, sınavlara idarenin hiç tesir etmemesi, ihalelerde şeffaflık, saydamlık, serbest rekabetin tam olarak sağlanması ve yerli ve dış yatırımcıya da ülkeye yatırım yapılacağı güveninin verilmesi, bugün getirilen paranın karı ile birlikte rahatlıkla her an an götürülebileceği inancının sağlanması zorunlu olmaktadır. A.B. Normlarının ve uyum yasalarının da hayata geçirileceği inancı sağlanmalı ve eyleme dönüştürülmelidir.
Saygılarımla,
Ali Rıza ÖNER
Elektrik Mühendisi