21 Ağustos’a geldiğimiz şu günlerde; EYT,emeklilikte yaşa takılanlar, taşeron işçiye kadro, bedelli askerlik, genel af ve sicil affı konusunda ilk bakışta göze çarpanları, hükümet politikalarını, mevcut kanun, tüzük ve yönetmelikleri ele alarak bir değerlendirme yapacak olursak; bahsi geçen konular arasında çok yakın gelecekte bir seçim tarihi olmadığı için siyaset sahnesinde bir vaat, bakanlar kurulunda bir gündem maddesi, TBMM’de de bir kanun teklif ve tasarısı bulunmuyor. Sadece bedelli askerlik konusunda çok sıcak gelişmeler var. Burada da aşağıda daha ayrıntılı açıklanacağı üzere, hem ciddi bir ekonomik fayda öngörülmekte, bu faydalardan birincisi alınacak bedel, ikincisi bedelli askerlik yolu ile askerlik yapacaklardan dolayı Milli Savunma Bakanlığı’nın tasarrufu, üçüncüsü ise bu kişilerin üretime pozitif katkıları… Şimdi, sıra ile Emeklilikte Yaşa Takılanlar, Genel Af, Taşeron İşçiye Kadro konularına dönersek;Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu yerine Jülide Sarıeroğlu getirilmişti..İşte bakanlığa getirilen Jülide Sarıeroğlu ilk demecinde kamuoyunda beklentilere sebep olmuştu. EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar), Kadro Bekleyen taşeron işçiçileri yeniden ümide kapılmışlardı. Çünkü, eski bakan Ziya Müezzinoğlu’nun kesin ve hiç ümit vermeyen açıklamaları EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) ile kadro bekleyen taşeron işçileri bütünüyle ümitsiz ve bir yıkım psikolojisine sokmuştu.
Bakan’ın ilk demeci ise şöyleydi:“Hem kadın hem sendikacı harekette kadınların daha fazla yer alması için çaba sarf ettik. Önümüzde 180 günlük bir eylem planı olacak. Herkesin desteğini bekliyorum” diye konuştu.Sarıeroğlu şunları ilave etti; “Hepinizi hürmetle selamlıyorum. Önümüzdeki dönemin hayırlarla sürmesini temenni ederek sözlerime başlamak istiyorum. Kapsama alanı çok geniş, 80 milyon vatandaşımızın hem dününü hem bugününü ilgilendiren, insana dokunan bir bakanlığın sorumluluğunu aldığımın bilincinde olduğunu belirtmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımıza, sayın Başbakanımıza teşekkür etmek istiyorum. Önümüzdeki zorlu dönemde de desteklerini esirgememesini rica ediyorum. Birçok çalışma arkadaşımızı da tanıyorum. 26 sene sonra tekrardan bir kadın bakanla bakanlığımız buluşmuş olacak. Bu anlamda da sorumluluğumun çok yüksek olduğunu biliyorum. Bizler siyasette kadınların karar alma mekanizmalarında daha fazla yer almaları için çok büyük çabalar sarfettik. Rabbim mahçup etmesin. Makamlar mevkiler geçici, bunun bilincinde olan bir insanım” demişti.
EYT, Taşeron işçi, kadın işçi, fazla çalışma,yıpranma gibi konulara vakıf olan yeni bakan kimdi?
7 Haziran 1979’da Adana doğumlu olan bakan Jülide Sarıeroğlu , Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümünü bitirdi. Aynı bölümde lisansüstü eğitimini sürdürmekte olduğu ifade ediliyor.
AK Parti Genel Merkez Kadın Kollarında MKYK üyeliği, İstihdam Komisyonu Başkanlığı, Seçim İşleri Başkan Yardımcılığı, Teşkilat İşleri Başkan Yardımcılığı, Doğu ve Güneydoğu Koordinatörlüğü ve Halkla İlişkiler Başkanlığı görevlerinde bulunan Sarıeroğlu, Çankaya Belediyesi AK Parti Belediye Meclis Üyeliği, HAK-İŞ Konfederasyonuna bağlı Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanlığı, HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanlığı, Genel Başkan Danışmanlığı görevleri de özgeçmişinde yer alıyor. .
AK Parti Ankara Milletvekili Sarıeroğlu’nun “Kadın Çalışmaları El Kitabı-Çalışan Kadınlar: Hakları ve Yeni Yasal Düzenlemeler” isimli bir kitabı ile Kayıtlı Çalışmanın Avantajları, İş Arama Teknikleri, Çocuk Hakları, AB Ülkelerinde Sosyal Diyalog Örnekleri isimlerinde ortak kitapları bulunmakta.
Ümide kapılan Emeklilikte Yaşa Takılanlar için Yeni Bakan Döneminde bir gelişme yaşanmadı. Yakın gelecekte de gözükmüyor. EYT’liler ise hukukun genel ilkelerinden olan kazanılmış haklara saygı gösterilmesini, kendilerinin işe başladıkları dönemdeki mevzuata göre emekli edilmelerini halen istiyorlar.
21 Ağustos 2017 tarihi itibarı ile Emeklilikte yaşa takılanlar hakkında yeni bir durum maalesef yoktur, sadece yeni bakan nezdinde sivil toplum görüşme randevuları iletiyorlar. Beklentiler sürüyor. Bugün itibarı ile ne TBMM’de ne de Bakanlar Kurulu gündeminde, ne de farklı siyasi mahvillerde bir gelişme yaşanmamıştır.. 8 Eylül 1999 tarihinden başlayarak çalışan herkes Emeklilikte Yaşa Takılmıştır. Yani EYT’li olmuştur. 8 Eylül 1999 tarihinden önce kadınlar 20 yıl, erkeklerde 25 yılda emekli olabilir iken, bir diğer şart olarak yaş şartı getirilmişti. Aslında bu durum geriye etkili yasal düzenleme olarak, hukuk devleti ilkesine de aykırı bir düzenlemeydi. Bu durumdan ise 4.5 Milyon insan etkilenmişti. Ancak bu olumsuzluk giderilmedi..Bu mağduriyet konusunda en son EYT , emeklilikte yaşa takılanlar ile ilgili olarak, Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı Ziya Müezzinoğlu, açıklama yapan siyasi yetkili olmuştur. O da, kesinlikle bir düzenleme olmadığını, olamayacağını belirterek, iyileştirme olarak, EYT’lilerin yani Emeklilikte Yaşa Takılanların sabırla belirlenen yaşı doldurmaları gerektiğini ifade etmiştir. EYT’lilerin artık gelir testine girmeyeceğini bunu kaldırdıklarını, sadece prim ödeyerek sağlık hizmetinden yararlanabileceklerini ifade etmiştir. 21 Ağustos 2017 günü itibarı ile son durum budur. Eyt’lilerin ise kimi yasal başvurulardan aldıkları netice 21 Ağustos 2017 tarihi itibarı ile yoktur. Hükümet kanadından EYT’liler (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) hakkında hiç bir müsbet gelişme olmadığı gibi, sürekli olumsuz açıklamalar devam etmektedir. Bu konuda mutlak surette görüş değişikliği ve empati yapılmasının gerekliliği de EYT, Emeklilikte yaşa takılanlar tarafından istenilmektedir.
EYT hakkında bir açıklama ise SGK başkanı tarafından geçtiğimiz aylarda yapıldı. Neydi bu EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) haberi ?
MEHMET SELİM BAĞLI’DAN EYT (EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR) AÇIKLAMASI:
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Mehmet Selim Bağlı, Türkiye’de yetişkin ömrünün (52 yaş ve sonrası) 36 yıl olduğunu ve bunun 33 yılının emeklilikte geçtiğini belirterek şu şekilde beyanatta bulundu:
“SGK olarak emeklilere ayda 18 milyar, yılda 216 milyar lira maaş ödüyoruz. SGK’nın dengesini erken emeklilik bozdu. İnsanlar 36-37 yaşında emekli edildiği için bugün emeklilere düşük maaş vermek zorunda kalıyoruz. Talepler çok; çıraklığı emeklilikten sayalım, stajda geçen süreyi emekliliğe sayalım… Bunlar emekli yaşını aşağı çekmek ve emeklilik sisteminin altını oymaktır. Tam aksine emeklilik yaşı 58-60’tan 65 yaşa doğru gidiyor. Bir yerde 200 milyar lira varsa buyurun emekliliği değiştirelim. Mevcut sigorta primlerini yüzde 100 artıralım, emekli maaşlarını yüzde 50 düşürelim, o zaman olur, maliyet düşer. Ama bunu da herhalde hiç kimse istemez.”
ESKİ BAKAN MÜEZZİNOĞLU’NDAN GELEN AÇIKLAMANIN AYRINTISI İSE ŞÖYLEYDİ:
Önceki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Emeklilikte yaşa takılan vatandaşlarımızın sabırla o yaşını tamamlamalarını öneriyoruz ve bunun dışında bir düzenleme yapamayacağımızı ifade ediyoruz.” demişti.
Bakan Müezzinoğlu, aynen bir bütün olarak şunları söylemişti:
“Dolayısıyla, emeklilikte yaşa takılan vatandaşlarımızın sabırla o yaşını tamamlamalarını öneriyoruz ve bunun dışında bir düzenleme yapamayacağımızı ifade ediyoruz. Ama emeklilikle ilgili çalışma gününü doldurup da şu anda çalışmayanlar sosyal güvenlik kapsamı dışında kalıyorlar ve sağlık hizmeti alamıyorlar. Onlarla ilgili bu kanun tasarımızda, bu 53 liralık gelir testine tabi olmadan GSS primini ödeyerek onlar da bu ara dönemde sağlık hizmeti alabilecekler ama yaşlarını beklemekle ilgili şu anda bir düzenlememiz ve çalışmamız söz konusu değil.”
Bu açıklamalarla Emeklilikte Yaşa Takılanların çalışmamaları halinde 53 TL. bile ödemekte zorlanacağı da ayrı bir durumdu. Çünkü EYT, Emeklilikte yaşa takılanların iş bulması da çok zordu. Ki, bir iş bulsalar neredeyse dört kişiden birinin işsiz olduğu bir gencin işini alacaklardı…
SAĞLIK HİZMETLİ KONUSUNDA SORUN GSS KAPSAMINDA ÇÖZÜLECEK
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, emeklilik primini doldurmuş ama 1-2 yıl veya 6 ay süre bekleyen durumunda olanların bu süre zarfında sağlık hizmetinden yararlanamadıklarını söyledi.
Bu kişilerin sağlık primi ödemek zorunda kaldıklarını belirten Müezzinoğlu, konuya ilişkin şunları söyledi:
“Bu sağlık primi onları zora sokuyor. Bu hafta onlara vereceğimiz müjde var. Genel Sağlık Sigortası (GSS) Genel Sağlık Sigortası’nda yapacağımız değişiklik ile aylık 53 liralık hiç gelir testine gitmeden bir GSS ödediğinde ailecek sağlık hizmeti alabilecek. Sadece devlet hastaneleri değil özel ve üniversite hastanelerinden sağlık hizmeti alabilecek. Daha önce 3 grup ödeme gerekiyordu. Bir grup 2 asgari ücretin üzerinde geliri varsa 427 TL idi. Onun altında 213 lira en alttaki 71 TL.”
Şimdi ise 53 TL. olduğu ifade edilmişti…
Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) konuyla ilgili son çıkan haberleri dikkatle takip etmeye devam ediyor. Çünkü, Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT’liler) gerçekten çok zor durumda, Emeklilikte yaşa takılanların (EYT) tek dertleri mağduriyetlerinin önlenmesi ve kendilerine çalışırken sağlanan haklarının geri verilmesi. Emeklilikte Yaşa takılanlar diyor ki, biz EYT’liler belirli bir anlaşma ile çalışmaya başladık. Biz çalışırken hizmet ve prim gün sayısına ilave olarak birde yaş şartı getirildi. Bu olmaz. Bu olmamalı. Evet beli bir yasa çıktıktan sonra işe başlayanlar o yasa veya o mevzuata uygun olarak emekli olsunlar, ama biz işe başladığımızda, biz çalışırken yaş koşulu yoktu. Niçin EYT’lileri zora sokan, geriye etkili düzenleme yapıldı. Bu hukuk devleti kavramına aykırıdır. Bu nedenle EmeklilikteYaşa Takılanların maduriyetleri çözülmelidir. ETY’liler için bir süre önce ise yüzde beş formülü ortaya atılmıştı. Ki, hale bir alternatif çözüm olarak yine kimi zaman gündeme gelen bu konu az aşağıda açıklanacaktır.
Tüm çalışanların beklentisi, yegane ümidi emekli olmak. Türkiye’de çok çeşitli durumlarda erken emeklilik imkanı sunuluyor. İşte erken emekliğin çok farklı formülleri:
Bazı özel meslekler için erken emeklilik imkanı var:
‘Yıpranma’, ‘Fiili Hizmet Süresi Zammı’ denilen bu kolaylıkla, çalışılan sürelere belli oranda gün eklenerek ve işe girişi geriye çekerek erken emekliliğin yolunu açılmakta. Yani 12 ay çalışmış kişi 15 ay çalışmış sayılıp, işe girişi 3 ay geri çekiliyor.
Erkeklerde erken emekliliğin bir diğer yolu askerlik borçlanması. Askerliğini işe girmeden önce yapanlar, borçlanma ile hem prim şartını azaltıyor hem de 1-2 yıl hizmet kazanabiliyor, hem de yaşı öne çekebiliyor. Yaşı erkene çekmek için askerliği işe girmeden önce yapmış olmak gerekiyor. İşe girilen tarih borçlanma süresini ortaya koyuyor.
Doğum borçlanmasıyla, eksik primlerin yapılan doğum adedince borçlanma tamamlanması ile oluyor. Yıl ve yaş şartını tamamlamış bir annenin eğer primi eksikse bunları tamamlamak için beklemesi gerekmiyor. Her bir çocuk için iki yıl olmak üzere, 3 çocuğa kadar borçlanma yaparak, 6 yıl kadın hizmet süresi kazanılabiliyor. Evlat edinen annelerin de doğum borçlanması hakkı bulunuyor. Ancak evlat edinilen çocukların 2 yaşını doldurmamış olması gerekiyor.
15 yıl sigortalılık süresi, 3 bin 600 prim günü olanlar, emekli olabiliyor. Bu formülle emeklilik için öncelikle 9 Eylül 1999’dan önce sigortalı olmak ve yaş şartını tamamlamak gerekiyor.
Sürekli bakıma muhtaç derecede malul çocuğu bulunan kadın sigortalıların, 2008’den sonra prim ödeme gün sayılarının 4’te 1’i, prim ödeme gün sayıları toplamına ekleniyor ve bu süreler yaştan düşüyor.
Emeklilikte yaşa takılan (EYT) hakkında mevcut durum özetlenirse;
Şu anki sisteme göre, primini dolduran bir emekli adayı, emeklilik yaşını beklemek zorunda. Bununla ilgili, şimdiye kadar 3 kıstas belirlenmiştir. Daha önce ise yani, SSK’lı da 8 Eylül 1999’a kadar emeklilik için iki şart vardı.
Birincisi, sigorta süresi, kadınlar için 20, erkekler için 25 yıl, ikincisi de 5000 gün prim sayısı. Sonra üçüncü bir şart geldi. (20 veya 25 yıl ilk işe girilen tarih ile emeklilik başvurusu tarihi arasında geçen süredir).
Sonrada ilave edilen şart ise 8 Eylül 1999’dan önce işe girenler için kadınlarda 40 ile 58, erkeklerde 44 ile 60 yaş arasında yaş bekleme süresi olarak aniden ortaya çıktı..
Memurlar ve Bağ-Kur’lular için de emeklilikte aynı şekilde yaş şartı getirildi…
Emeklilikte yaşa takılan (EYT) ile ilgili olarak; 2017’de erken emeklilik konusunda telafisi güç veya imkansız durumların olmaması, mezarda emekliliğin olmaması için çok acele çözüm ve müjdeli haber EYT’lilerce bekleniliyor. Türkiye şartlarında bir çok insanın yaş nedeniyle emekliliği göremeden hayatını kaybettiğini ifade eden Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT’liler) bunun hayati bir mesele olduğunu belirtiyorlar.
BİR ÇÖZÜM! ERKEN EMEKLİLİK İÇİN YÜZDE 5 FORMÜLÜ NEDİR?
ERKEN EMEKLİLİK İÇİN YÜZDE 5 FORMÜLÜ:
ERKEN EMEKLİLİK YOLLARI NELER, EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR (EYT’LİLER) İÇİN BİR ALTERNATİF ÇÖZÜM ÖNERİSİ YÜZDE BEŞ FORMÜLÜ NEDİR?
Kimi ülkelerde olan bu çözüm de tartışılmıştı. Tekrar konuşuluyor. Yani emekliliğine ne kadar yıl kalmış ise Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT’liler) alacağı emekli maaşından yüzde beş eksik alma koşulu ile emekli olması. Örneğin emekli aylığı 2000 TL. olacak Emeklilikte yaşa takılan (EYT’li) yaş koşuluna bir yıl kalmış ise 100 TL. eksik maaş alacak, yani 1900 TL. maaş ile emekli olacak. İki yıl kalan ise 1800 TL. maaşı kabul etmesi halinde emekli olabilecek.
Güncel Emeklilik ve sürelere ilişkin, SSK emeklilik tabloları aşağıdaki gibidir .
Emeklilik geçiş tabloları erkekler ve bayanlar için ayrı ayrı düzenlenmiştir. 2015 SSK emeklilik tablolarında emeklilik yaşı ve ssk ya ödenmesi gereken primler ve sigortalılık süresi bulunmaktadır. Sigortalılık süresi ile prim ödeme gün sayısını karıştırmamak gerekir.Sigortalılık süresi ilk sigortalılığınızdan hesaplama yaptığınız güne kadar yada emekli olacağınız tarihe kadar geçmiş süredir.Aralarda boşluk olması önemli değildir. Dolayısı ile sigortalılık ne kadar erken başlamışsa o kadar avantajlı bir durum oluşmaktadır. Bir hususu daha açıklamak isteriz. Tablolardan yararlanırken eğer askerlik borçlanması yapacaksa askerlik ilk sigortalılıktan önce mi sonra mı ona bakmak gerekir. Askerliğin ilk sigortalılıktan önce olmasında ilk borçlanılan süre kadar ilk sigortalılık geri çekilecektir. Bu hususu unutmamak gerekmektedir.
BUGÜN MEVCUT KOŞULLARA GÖRE EMEKLİLİK TABLOLARI:
SSK emeklilik tablosu Erkekler
A. İşe Başlama Tarihi,
B. Erkeklerin emekliliği için sigortalılık süresi (ilk sigortalılık ile emeklilik başvuru tarihi arasında geçen süre )
C erkeklerin emekliliği için Tamamlaması gereken yaş
C. Erkeklerin emekliliği için tamamlaması gereken prim ödeme süresi
A. İşe Başlama B. Hizmet C.Yaş D.Prim
08.09.1976 öncesi 25 Yıl Yok 5000
09.09.1976-23.05.1979 arası 25 yıl 44 5000
24.05.1979-23.11.1980 arası 25 yıl 45 5000
24.11.1980-23.05.1982 arası 25 yıl 46 5075
24.05.1982-23.11.1983 arası 25 yıl 47 5150
24.11.1983-23.05.1985 arası 25 yıl 48 5225
24.05.1985-23.11.1986 arası 25 yıl 49 5300
24.11.1986-23.05.1988 arası 25 yıl 50 5375
24.05.1988-23.11.1989 arası 25 yıl 51 5450
24.11.1989-23.05.1991 arası 25 yıl 52 5525
24.05.1991-23.11.1992 arası 25 yıl 53 5600
24.11.1992-23.05.1994 arası 25 yıl 54 5675
24.05.1994-23.11.1995 arası 25 yıl 55 5750
24.11.1995-23.05.1997 arası 25 yıl 56 5825
24.05.1997-23.11.1998 arası 25 yıl 57 5900
24.11.1998-08.09.1999 arası 25 yıl 58 5975
09.09.1999-30.04.2008 arası prim ödeme gün sayısı 25 yıl olduğu için otomatik olarak en az 25 yıl olmak zorunda 60 7000 Not erkekler 60 yaşını doldurmuş olması, 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 4500 gün, emeklilik primi ödemiş olmaları şartı ile emekliliğe hak kazanabilirler
01.05.2008- 2035 e kadar prim ödeme gün sayısı en az 25 yıl 100 gün olduğu için otomatik olarak en az 25 yıl 100 gün olmak zorunda 60 Kademeli artış var Kanunun yürürlüğe girdiği 01.05.2008 tarih ile 31/12/2008 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 7100 gün olarak 1/1/2009 tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar için ise her takvim yılı başında 7100 güne 100 gün eklenmek suretiyle 9000 güne çıkacaktır.
BEDELLİ ASKERLİK:
Bedelli askerlik konusunda da yeni bir ümit doğduğu ifade ediliyor. Yeni bakan Nurettin Canikli, ekonomi kökenli, bu nedenle ekonomik bakacağı ve bedelliye ılımlı yaklaşacağı düşünülüyor. Çünkü eski bakan son derece kesin ifadelerle bedelliyi reddetmişti. 21 Ağustos 2017 tarihine kadar bedelli askerlik konusu twitterda günlerce birinci sırada gündem oldu. TT oldu. Binlerce insan beklentilerini dile getirdi. Ki, siyasetin buna duyarsız kalmayacağı kamuoyunun gündemine oturmuş durumda…Bugünlerde sosyal medyada trend olan, tartışmalarda birinci sırayı alan bedelli askerlik konusu, kesinlikle geleceği belirtiliyor. Ama, meclis gündemine gelişinin veya KHK şeklindeki düzenleme gününün sürpriz olduğu ifade ediliyor. 21 Ağustos 2017 tarihi itibarı ile bedelli askerlik her an gelebilecek durumdadır.
Bedelli askerlikte 21 Ağustos 2017 tarihi itibarı beklentiler sürüyor.
En son eski Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, bedelli askerlik tartışmalarına katıldığı canlı yayında yanıt verdi. Bakan Işık, “Bakın Türkiye şu anda birkaç tane dünyanın başına bela terör örgütüyle mücadele ediyor. PKK ile mücadele sürüyor, DEAŞ ile mücadele var. Böyle bir dönemde bedelli askerliğin gündeme gelmesi dahi askerimizin moralini bozar. Terörle mücadele sürerken bedelli askerliğin konuşulmasını dahi doğru olmadığını düşünüyorum” demişti.
Eski Bakan’ın yaptığı açıklamanın ayrıntıları şöyle:
Bedelli hakkında bakan beyanı “…Bakın Türkiye şu anda birkaç tane dünyanın başına bela terör örgütüyle mücadele ediyor. PKK ile mücadele sürüyor, DEAŞ ile mücadele var. Böyle bir dönemde bedelli askerliğin gündeme gelmesi dahi askerimizin moralini bozar. Terörle mücadele sürerken bedelli askerliğin konuşulmasını dahi doğru olmadığını düşünüyorum. Bu konu çok speküle edilen bir konu. Balkan savaşlarıyla ortaya çıkan o günden bu yana Türkiye ile Yunanistan arasında gerilime neden olan bir konu bu. Bu şu anlama gelmiyor, Türkiye kendi milli çıkarlarından zerrece taviz veremez. Hiçbir şey verilmedi. Türkiye kendi ulusal çıkarları konusunda hiçbir adım atmakta tereddüt de etmez. Bugüne kadar verilen bir tek çakıl taşı yoktur. Ama biz şuna da alet olamayız, karşı taraftaki savunma bakanı bir partinin genel başkanı. Ne zaman bir şey olsa buraya geliyor. Bizim onların şovuna alet olmamızı bekliyorlar. Bugüne kadar da en küçük bir olumsuz gelişme yaşanmadı. Birileri speküle edebilir ama bu devlet politikasıdır. Dönüş de yok taviz de yok.Türkiye Ege’deki haklarından zerrece geri adım atmaz. Ama dediğim gibi biz birilerinin şovuna da alet olamayız….”
Eski tarihlerde ise şu şekilde gelişmelerde olmuştu:
13 Haziran 2017 Tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bedelli askerlik konusunda açıklama gelmişti. Açıklama şu şekildeydi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bedelli askerlik söylentilerine ilişkin, “Kabinenin gündeminde bedelli yok. Şu anda böyle bir şey söz konusu değil” dedi. AK Parti’nin grup toplantısında konuşmak üzere TBMM’ye gelen Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, gazetecilerin bedelli askerliğe ilişkin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kabinenin gündeminde bedelli yok. Dedikodusu var. Bana ait değil (bedelliye ilişkin sözler) Ben Sayın Başbakan’la bir değerlendirmesi yapılır dedim. Şu anda böyle bir şey söz konusu değil” diye konuştu. (Hürriyet)
Bedelli Askerlik konusunda Numan Kurtulmuş’tan 12.06.2017 tarihinde açıklama gelmişti. Açıklama şöyleydi:
“Bedelli askerlik sosyal medyanın en fazla devreye girdiği alanlardan bir tanesidir. Şu ana kadar Bakanlar Kurulu’na gelmiş böyle bir teklif yoktur.”
Elbette 24.06.2017 tarihinde yoktur. Ama yaz aylarıı sonlarına kadar da gelmeyeceği anlamına gelmemektedir. Sosyal medya ve kamuoyu, hem sosyal, hem ekonomik, hem de askeri anlamda fayda üretecek bu bedelli askerlik konusunu kesinlikle gündemden düşürmeyecek gibi görülüyor. Hele de böyle bir açıklama olması ve hükümeti de ekonomik olarak rahatlatacak bir proje olması, yakın sürede bir çözümü ortaya koyacak gibi görülüyor…
ERDOĞAN’DAN BEDELLİ BEKLEYENLERİ HEYECANLANDIRAN AÇIKLAMA İSE İFTARDA GELDİĞİ İLERİ SÜRÜLMÜŞTÜ:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nın iftarındaki beyanlarını Hayati Yazıcı’nın eşi Sema Yazıcı aktarmıştı… AK Parti İstanbul İl Kadın Kolu Kurucu Üyesi Selma Yazıcı iftar sırasında Erdoğan’a “Bedelli askerlik” konusunu sorduğunu belirterek şunları yazmıştı:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanıtı ise hiç de olumsuz değil. “Söz vermeyeyim ama durumunun farkındayım. Binali Bey’le konuşalım değerlendirme yapalım. Gerekirse gündeme alırız” diyor..
Selma Yazıcı’nın Twitter paylaşımları şöyleydi:
Selma YAZICI @Slm_Yzc 9 Haz
Sma hastaları için de konuştum ,onlarla ilgili gerekli işlemlere başladık dedi.
Selma YAZICI @Slm_Yzc 9 Haz
Binali beyle konuşalım değerlendirme yapalım gerekirse gündeme alırız dedi .Bunu böyle yazayım mı dedim ,yaz dedi . Yani yok demedi .
Selma YAZICI @Slm_Yzc 9 Haz
Cb nımızla tekrar konuştum ,elçiye zeval olmaz dedim isteğinizi ve siteminizi ilettim.Cb nımız söz vermedim ama durumun farkındayım dedi ++
Fakat bu açıklamanın ardından Cumhurbaşklanı’nın Yazıcı açıklamasından hoşnut olmadığı duyumları da alındı…
Daha eski tarihli haberler şöyleydi:
CUMHURBAŞKANI RECECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN BİZZAT KENDİ AĞZINDAN BEDELLİ ASKERLİK AÇIKLAMASI:
2017 YILINDA BEDELLİ ASKERLİK ÇIKACAK MI?
Bedelli Askerlik konusunda aslında her kafadan başka ses çıkıyor düşüncesi hakimdi. Pek çok kişi 2017’de bedelli askerlik çıkmasının zor olduğunu düşünüyordu. Bu da bedelli askerlik bekleyen milyonları heyecanlandırıyordu.
TSK’nın görevli personel ihtiyacı bu düşüncelerin başını çekiyor. Fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama ile Bedelli Askerlik Çıkacak mı? sorusunu yeniden milyonlarca bedellik askerlik bekleyenlere sordurdu.
2017 yılı Haziran ayında, Kanal 24 Ekranlarında soruları cevaplandıran Cumhurbaşkanı, kendisine yöneltilen “bedelli askerlik ” sorusuna;”Onu Başbakan’a sorun” sözlerini sarf etti. Ardından sorulan 18 yaş grubuna milletvekilliği hakkının verilmesi ve askerlik konusu ile ilgili “gerekirse bedelli askerlik çıkartılır” cümlesi ile yanıt verdi. Bedelli Askerlik bekleyenler, aslında doğrudan bir cevap içermeyen bu açıklamaları bir umut ışığı olarak aldı. Pek çok kişiye göre bedelli askerlik çıkması çok uzak bir ihtimal değil. Ardarda gelişmeler bedelli askerlik konusunun kıvama geldiğini, bir sosyal dayanakta bulunduğunu, SMA hastaları, şehit yakınlarına da bedelliden kaynak aktarılarak ta oluşabilecek kimi olumsuz tepkilerin önüne geçileceği konuşuluyor. Artık mevzu bir teklifin meclis gündemine gelmesi ile detayların değerlendirilmesinde olacak. Bedelli de yaş 25 olacak mı? Artık bu detay da konuşuluyor. Bir bedel konuşulanlar arasında…Bedelli askerlikte bedel konusunda geniş bir yelpaze var. Ama bedelin 10.000 TL. ile 20.000 TL. arasında olacağı ise çok büyük bir ihtimal…
Bir başka açıklama ise Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici tarafından gündeme getirilmişti. İki haber birleşince bedelli askerlik konusu tam olgunlaştı yorumları da yapıldı.
Destici’nin açıklaması şöyleydi:
Desticiden SMA hastaları için bedelli askerlik kaynağı önerisi,
BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, bedelli askerlik ile sağlanacak kaynağın SMA hastalarına aktarılabileceğini söyledi.
SMA hastası olan ve geçtiğimiz gün Sakarya’da 9 aylık Eymen Çapkın’ın vefatını üzüntü ile öğrendiğini ifade eden Destici, “Ülkemizde yaklaşık 2 bin civarında SMA hastası, ağırlıklı olarak çocuk var. Öncelikle Rabbim acil şifalar versin. Üzücü olan şu ki; bunların önemli bir kısmı ilacına ulaşamadıkları, parasal değerini karşılayamadıkları için hayatlarını kaybediyorlar. Bu durum ülkemiz adına utanç verici, milletimiz ve aileler içinde kahredici bir durum. Bunun mutlaka ama mutlaka çözülmesi şart” dedi.
Kaynak bulunma konusunda da öneri veren Destici, “Kaynak bulunamıyorsa bizim önerimiz, değişik fonlarda milyarlarca TL para var ve daha az önemdeki farklı alanlarda harcanıyor. 2 milyar dolar buraya ayrılsın. Ya da bedelli askerliğe ilkesel olarak karşıyım. Lakin oluşacak kaynak buraya aktarılıp 2 bin canımız hayata tutunacaksa bu da yapılabilir. Son olarak Sakarya’da SMA hastası olan Eymen bebek, tedavisi yapılamadığı için hayatını kaybetti. Rabbim ailesine sabırlar versin, cennetinde buluştursun” diye konuştu.ANKARA, (DH
******************************************
Önceki açıklamalara devam edersek,
18 yaş ve grubuna milletvekilliği hakkı verilmesi üzerine sorulaya ilişkin Erdoğan: “gerekirse bedelli askerlik çıkartılır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bedelli askerlik çıkıp çıkmayacağına dair kesin bir açıklama yapmadı. Fakat bedelli askerlik bekleyenler için, Erdoğan’ın açıklamaları umut oldu.
BEDELLİ ÇIKMALI MI?
Bedelli askerliğin çıkması bir kaç açıdan zorunlu gözüküyor. Birincisi çok ciddi ekonomik fayda. Devlet bu yolla çok önemli kaynak temin edecek ve bu kaynağı da işsizliği ortadan kaldırmak, yeni yatırımlar ve eğitim ile profesyonel ordu için kullanacak. İkincisi işini gücünü kurmuş, tam üretimin merkezinde, tabiri yerinde ise çoluk çocuğa karışmış kişilerin işinin bozulmaması, devam eden bir faaliyetin yok olmaması, üniversitelerde çalışan akademik kariyer yapan kişilerin araştırmaların kesilmesi bikaç neden, bedelliye birlikte bilime verilen zararın engellenmesi, yurt içinde ve yurt içinde iş bulmuş çalışanların ülkeye sağladığı katkı ve dövizin kesilmemesi, bunlardan daha da önemlisi profesyonel askerlik. Daha zinde, iyi eğitimli, mesleği askerlik olan, fizik ve kondisyonu çok yüksek, çok ciddi eğitim ve donanımı olan profesyonel orduya geçmek. Referandum da bitti. Şimdi bedelli askerliğin tam zamanı. Kamuoyu da aynen böyle düşünüyor. Çıkacak gibi görünüyor.
Bir ekşi sözlük yazarı aynen şunları yazmış….. BU AÇIDAN YOĞUN KAMUOYU OLUŞTURULMASI VE SÜREN PROFESYONEL ASKER ANLAYIŞI BEDELLİNİN ÖNÜNÜ AÇACAK GİBİ GÖRÜNÜYOR.
Profesyonel ordu konusunda bir ekşi yazarı şunları yazmış “savaşlarin çoğunun oncelikle siyasi ve ekonomik bir sekilde geliştigi, uzak mesafe elektronik destekli savaş silahlarının kullanımda oldugu günümüzde yaşları itibariyle mesleklerine henüz adım atmış insanların zorunlu askerlik süresince profesyonel hayatlarından uzak kalmasını engelleyecek, vasıflı birer iş sahibi, ancak vasıfsız asker toplulugunun olusmasini ve gereksiz harcamalari kisabilecek bir uygulama.”
Bedelli askerlik konusu için saat 13.00 itibarı ile de twitterda yeni bir TT ve kamuoyu çalışması olacağı duyuruldu. Bu konuda ekşi sözlükte ise 1270 sayfa açıldı. Kimi gözlemciler ise bedelli askerlik için Ekim ayını gösteriyorlar.
Bedelli askerlik Nedir?
Bedelli askerlik, Türkiye’de Osmanlı döneminden bu yana aralıklarla zorunlu askerlik’e alternatif olarak süre kısalması karşılığı nakit bedel ödenmesi mantığına dayanan bir uygulamadır. Uygulamanın dayandırıldığı gerekçeler ordunun ve devletin maddi ihtiyaçları ve bireylerin işlerini kaybetmemeleridir. Uygulamanın Anayasa Mahkemesi tarafından eşitlik ilkesini ihlal etmediğine karar kılınmıştır.
18 yaş ve üzeri erkek Türk vatandaşlarından yurt dışında en az 3 yıl çalışmış olanların 21 günlük süre ile vatani hizmetlerini görmelerine olanak veren bedelli askerlik günümüzde geçerlidir, buna aynı zamanda “dahte” dövizle askerlik hizmetine tabi erler ismi de verilir.
Diğer şekli ise geçici olarak Türkiye’de ikamet etmekte olanlara sağlanan olanaktır. Bu durumdaki askerlik süresi ise 21 gün olarak tespit edilmiştir. Cumhuriyet tarihinde 10 kez uygulanmıştır. En son uygulamalar, 1987, 1992, ve 1999 yıllarında yapılmıştır. 1999 yılındaki uygulamanın sebebi 17 Ağustos 1999’daki Gölcük depreminden sonra ülke ekonomisine katkı amacı taşımıştır. 2011 yılında uygulanan bedelli askerlikte, 30 yaşından gün alan ve 30.000 TL tutar ödeyen kişiler askerlik vazifesini yapmış sayılmışlardır. Yasa çerçevesinde adaylar 21 günlük temel askeri eğitimden de muaf tutulmuşlardır. 2 Aralık 2014 tarihinde Başbakan Ahmet Davutoğlu, 31 Aralık 1987 ve önceki tarihlerde doğanların 18.000 TL karşılığında bedelli askerlikten faydalanabileceklerini belirtmiştir. Bu açıklamadan kısa bir süre sonra toplanan Bedelli Askerlik Komisyonu, bedelli askerlikten 1 Ocak 1988 ve önceki tarihlerde doğanların yine 18.000 TL karşılığında yararlanabileceğini belirten bir karar almıştır. Bu kararın 2 Ocak 1988 ve sonraki tarihlerde doğanlara hak ihlali oluşturduğunu düşünen askerlik yükümlüleri, kararı Ocak 2015’te Anayasa Mahkemesine taşımıştır.
Yıllara Göre Bedelli Askerlikten Faydalanan Kişi Sayısı
Yıl Toplam
1987[1] 18.433
1992[1] 35.111
1999[1] 72.290
2011[2] 69.073
2014[3] 203.824
Ülke TV’de “Arafta Sorular” programında Esra Elönü’nün suallerini cevaplayan AK Parti Milletvekili Burhan kuzu, fiyatlı askerlik ile ilgili ehemmiyetli izahlarda bulundu. Kuzu bu konuda bir hayli gencin bir netice beklediğini söyledi, Kuzu sözlerine şöyle devam etti “Askerlik ile ilgili her yerde soruyorlar arkadaşlarımız haklı olarak. Takdir edilir ki şu an Türk silahlı gücü yedi düvelle boğuşuyor. Birinci Dünya Savaşı devam ediyor, Kurtuluş Savaşı devam ediyor, Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan “seferberlik” lafını kullandı, bu kelimeyi boşa kullanmadı. Bu anlamda, böyle bir ortamda paralı askerlik doğru olmaz. Fakat bu ileride olmayacak mananına gelmez. Gün olarak bir tarih veremem. Fiyatlı askerliği bekleyenlerin çoğu iş kurmuş gençler, işlerini bir yere kadar getirmişler, işlerinin bozulmasını istemeyenler yanlarımıza geliyor. Bu vaziyette iltimas etmecilik olmaz. Grup Başkan Vekilimizin erkek çocuğu “bir günden” kaybetti. Fakat unutulmuyor bu gençlerin istekleri. Şu an yok fakat ileride olur.
Milli Savunma Bakanlığından, bazı medya organlarında yer alan, şehit yakınlarının askerlik muafiyetine ilişkin haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtildi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bazı medya organlarında şehit yakınlarının askerlik muafiyetine ilişkin yanıltıcı haberlerin yer aldığı bildirildi.
Askerlik Kanunu’nun (1111 sayılı) 21 Haziran 1927’den beri yürürlükte olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Anılan tarihten bugüne muvazzaf askeri personelin şehitliği halinde yakınlarının askerlik durumuna ilişkin uygulamada herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.” ifadelerine yer verildi.
GENEL AF
21 Ağustos 2017 tarihi itibarı ile genel af çalışması yok. TBMM Meclisi gündeminde Genel Af konusu yok. Ancak, bakanlığa Abdulhamit Gül’ün atanması af konusunda bir ümit oldu diyenler var. Af çıkar mı, af çıkmaz mı, affın kapsamı ne olmalı, af kimleri kapsamalı, hangi suçlar af kapsamında olmalı, af hakkında son dakika haberleri, 21 ağustos günü itibarı ile af, tüm kader mahkumlarının araştırma konuları arasında…Hatta önümüzdeki kurban bayramına kadar af çıkmasını bekleyenler, ısrarla 7 yıllık bir genel af ve üç yıllıkta denetimli serbestlik bekliyorlar.
Daha önce “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ” kanun vergi affını kapsasa da Genel Af yer almamıştı…. Kamuoyunun beklentisi görüşülecek teklifte af konusunun da olması idi. Çok geniş kapsamlı teklifte af konusu yer almadı. Bu teklif ile kamu alacakları yapılandırılırken, vatandaşa çok büyük kolaylıklar getiriliyor. Halk dilinde buna da af,vergi affı,ceza affı gibi tabirler kullanıyor. Bu türden genel af gibi, vergi affı gibi,yapılandırma gibi açıklamalar ise kader kurbanı ve yakınlarını ümitlendiriyor. Af bekleyenler çoğunlukla affın da bir yapılandırma ve genel af olarak cezalardan 7 yıl silinerek bir yapılandırmaya gidilmesini istemekteydiler. Ama bugün meclis gündeminde olmadığı gibi, bakanlar kurulu gündeminde de yok. Artık kader kurbanı yakınları önümüzdeki günleri bekleyecekler. Af bekleyenler,empati istiyor. Yöneticilerin kendilerini af bekleyenlerin yerine koymasını istiyorlar.
Bugün gerçekten kamuoyunu en çok meşgul eden, sosyal medyada ve sosyal ortamlarda en çok dile getirilen konu genel af konusudur. Özellikle kader mahkumları aileleri ve çocukları adeta yalvarıyorlar. Cezalardan toplamda 7 yıl indirim yapılması istenyor. Bugün itibarı ile en çok ve ısrarlı ve içten istek olarak Genel Af konusu karşımıza çıkıyor. Affın ise 2017 yılının Temmuz ayına kadar işlenen suçları kapsaması isteniyor. Ancak, bugün itibarı ile ne Meclis Gündemi’ne ne de Bakanlar Kurulu gündemine bu konu gelmiş değil. Mecliste Af, Genel Af konusunda bir tasarı ve teklif gelmiş değil. Af’fın, ya da Genel Af’fın torba yasa veya KHK, Kanun Hükmünde Kararname ile çıkarılıp çıkarılamayacağı da tartışmalar arasında. Bilindiği gibi Af, Genel Af, ancak kanunla çıkarılabilmekte. Af, Genel Af, tüzük veya yönetmelikle çıkarılamıyor.
Daha Önceki yazımız şöyleydi:
Cezaevinde bulunan hükümlüler ve tutulular ile tutuklu ve hükümlü yakınları tabiri yerinde ise dört gözle affı bekliyorlar. 2017 yılında çıkması beklenen affın kapsamı ve sınırları ile affın meclis gündemine gelip gelmeyeceği henüz netlik kazanmadı. Şimdilik sadece söylentiler var. Ancak, çok uzun süredir konuşulan ve gündemde olan affın geniş kapsamlı olacağı tahmin ediliyor.Böylecede çok sayıda mahkumun aftan yararlanacağı aynı şekilde tahmin edilmekte…Eğer af yasası çıkarsa 2017 yılı başlarına kadar işlenen suçları kapsaması da tahminler arasında…
Af konusunda bir görüşte cezalarda yapılması gereken beş yıllık indirim. Ama bu da kesin değil.Bu konuda da hükümet kanadından veya meclisten yapılmış bir açıklama bulunmuyor.
Bilindiği gibi infaz yasasında yapılan değişiklik ile mahkumlar lehine çok önemli değişiklik yapılmıştı. Buna göre alınan cezanın yarısı çektiriliyor. Denetim süresi ise iki yıla çıkartılıyordu. Yani şartlı tahliye iki yıla çıkartılmıştı. Bu uygulama ise 1 Temmuz 2016 tarihine kadar işlenmiş suçları kapsıyordu.İkincisi ise infaz rejimine göre cezanın 2/3’üçektirilirken bu da yarıya düşürülmüştü.Yani dört yıl ceza alan hiç ceza evinde kalmadığı gibi, 10 yıl ceza alan da üç yıl yatarak çıkabiliyordu. Ancak bu infaz rejimindeki değiklikti. Af değildi. Şimdi ise beklenilen bir af…
TAŞERON İŞÇİYE KADRO
21 Ağustos itibarı ile bir gelişme naalesef yok, bir ay kadar önce bir açıklama Bakan Özlü’den gelmişti. Meclis Genel Kurulu’nda Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı görüşülürken milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Özlü, taşeron işçilerin merakla beklediği kadro konusunda önemli açıklama yaptı. Özlü, taşeron işçilerle ilgili kadro konusuna ilişkin soruya, “Bu konuda bir çalışma yaptı hükümetimiz. İki alternatif gündemde, Bakanlar Kurulu’na sunum yapıldı, bunlardan birisine karar vereceğiz” yanıtını verdi. Ancak Bakan Özlü, bu alternatiflerin ne olduğuna ilişkin bilgi vermedi. Bakanlar Kurulu’nda verilecek kararın ardından düzenlemenin detaylarının kamuoyuna açıklanması bekleniyor. Kadro düzenlemesinin bu yıl içinde tamamlanması planlanıyor.
Bu konudaki önceki haberlerimiz ise şöyleydi:
Taşeron işçiler kadroya kavuşuyor! Bu cümle gerçekten çok inanılarak söylenmişti. Ama maalesef meclis gündemine bugüne kadar gelmedi…Yani yukarıdaki başlık bugün için şaka gibi oldu. Çünkü 2017 yılı başında Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ziya Müezzinoğlu şunları söylemişti: “Taşeron çalışanlar biraz sabırlı olsunlar, 4-5 ay içinde verdiğimiz sözü tutmaya çalışacağız.” Hatta referandum sırasında billboardlarda yapılan Çalışma Bakanlığı açıklamalarında da “dört bakan konu üzerinde çalışıyoruz. Kısa sürede netice alınacak” şeklinde duyurular da yayınlanmıştı. Sadece Çalışma Bakanı değil, başbakan da taşeron işçiye kadro konusunda geçtiğimiz Mart ayında da müjdeler vermişti.
Ama bugün anlaşılmaz bir şekilde bu konu hiç gündemde yokmuş gibi açıklamalar geldi.
İŞTE BU ESNADA YENİ BAKAN ATANDI. YENİ BAKANDAN TAŞERON İŞÇİYE KADRO BEKLEYENLER ÜMİTLE ÇÖZÜM BEKLİYORLAR!
Ülkemiz de istihdam edilen bir milyona yakın taşeron işçisi kamuya alınabilmek için taşeron yasasının kabul edilmesini haklı olarak isterken ve taahhütlerin gerçekleşmesini beklerken sürprizle karşılaştılar. Uzun süredir gündemde olan ama somut bir çözüm için adım atılmayan, ve fakat hep sözler verilip taahhütler yapılan taşeron işçiye kadro konusunda bir yasal düzenlemenin gelmemesi sürekli taşeron işçileri beklenti içinde bırakıyordu.
Bu nedenle de taşeron işçi yasası hakkında açıklama yapılmasını ve taşeron işçi konusunun bakanlar kurulu gündemine gelmesini işçiler talep etmekteydi.
İşçilerin bu son derece insani ve son derece haklı taleplerine karşılık olarak eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu taşeron yasası hakkında önemi bir açıklama yaptı. Bakan Mehmet Müezzinoğlu’nun yaptığı açıklaması bir milyona yakın taşeron işçiyi üzdü.
ÜÇ DÖRT AY SABREDİLSİN, TAŞERON İŞÇİ SORUNU ÇÖZÜLECEK DENİLİRKEN, BU KEZ GÜNDEMİMİZE ALMADIK AÇIKLAMASI GELDİ:
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu yaptığı açıklamasında takvimi henüz belirlemeyemedik cümlesini kullandı. Bilindiği üzere taşerona kadro için bir takvim belirlenecek, bakanlar kurulunda görüşmeler yapılacak ve belirlenmiş olan takvim doğrultusunda taşeron yasası görüşmeleri yapılacaktı. Ancak takvimin halen belirlenemediği ifade edildi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu sözlerini taşeron hakkında şu anda henüz gündemimize almış değiliz ifadesini kullanması ise şaşkınlık yarattı. Bu açıklamadan sonra bir milyona yakın taşeron işçisine çok üzücü haber verilmiş oldu.
Başbakan Yıldırım’ın referandum sırasındaki açıklamaları ise şöyleydi: “Salona girdiğimizden beri geçici orman işçilerinin sorunlarının çözümü konusunda taleplerinizi sağır sultan bile duydu. Sorununuzu en açık bir şekilde en yüksek perdeden burada huzurumda ilettiniz. Siz görevinizi yaptınız. Şimdi bize düşen sizin sorunlarınızı torunlara havale etmek değil çözmektir. Türkiye’de mevsimlik işçi geçici işçi taşeron işçisi ve buna benzer kamuda var olan önemli de bir sorunumuz var. Sorunları çözerken asla populizm yapmadık. Ümit verip arkasını getirmek bizim en büyük hassasiyetimizdir. Bu konuyu biliyoruz bunun çözümünün kolay bir iş olmadığını da biliyoruz. Herkesi mutlu edecek bir çözümü üretme konusunda gerek taşeron işçilerimiz gerek mevsimlik işçilerimiz bu sorunları çözmek için gereken talimatları verdim çalışmalarını yapıyorlar. İnşallah uygun bir çözüm mutlaka bulunacak. Biz hiçbir konuyu bugüne kadar çözümsüz bırakmadık bundan sonra da bırakmayız.”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu taşeron kadro konusunda takvimin belli olmadığını söyledi. Türkiye’de hem özel sektörde hem de kamuda çok önemli sayıda ‘taşeron’ adı altında çalışan var. İçlerinde memur görevlerini yapanlar da var, çok önemli pozisyonlarda olan da. Ancak birçoğunun kadrosu ya ‘temizlik işçisi’ ya da ‘mutfak elemanı’ olarak gösteriliyor. Yani kanun diliyle ‘muvazaa’ yapılıyor.
Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, taşeron işçilere kadro çalışması ile ilgili ise “Şu anda onunla ilgili hükümetimizin çalışma takvimini belirlemedik” demişti.
Bakan Müezzinoğlu, ilave ederek taşeron işçiye kadro konusunda şunları da söylemişti: “Şu anda onunla ilgili hükümetimizin çalışma takvimini belirlemedik. İnşallah onunla ilgili de bir çalışma takvimini Sayın Başbakan’ımız verdiği zaman ilgili Maliye, Ekonomi, Çalışma bakanlıkları olarak bir çalışmayı gündemimize alacağız; ama şu anda daha henüz gündemimize almış değiliz.”
SİCİL AFFI
Sicil affı işlemlerinde çok sayılı günler kaldı. Bilindiği gibi içinde bulunduğumuz Temmuz ayının 27. sine kadar, yani 27 Temmuz’a kadar başvuru yaparak, kara listeden çıkmak ve beyaz sayfa açmak için süre verilmişti. Ama süre doldu. Verimli olmadı. Daha fayda sağlayacak yeni bir düzenleme bekleniyor.