14. Hukuk Dairesi 2014/13837 E. , 2015/7954 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/06/2014
NUMARASI : 2013/181-2014/594
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.03.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, alacaklı tarafından İİK’nın 121. maddesi gereğince alınan yetkiye istinaden açılan, 5325 ada, 10 no’lu parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Bir kısım davalılar vekili, icraya konu alacakla ilgili menfi tespit davası açıldığını, anılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Somut olayda; davacı İİK’nun 121. maddesi uyarınca icra hukuk mahkemesinden aldığı yetki belgesine dayanarak borçluların murisi Behzat Arslan adına kayıtlı 5325 ada 10 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın giderilmesini istemiştir. Ne var ki icraya konu alacakla ilgili menfi tespit davası açıldığı borçlu davalılar tarafından ileri sürülmüştür. Mahkemece her ne kadar menfi tespit davasında tedbir kararı verilmediği sürece icra takip işlemlerinin kendiliğinden durmayacağı, icra takibi durmayacağına göre de ortaklığın giderilmesi davasının devam etmesi gerektiği, sırf menfi tespit davasının açılmış olmasının kesinleşmiş takibi geçersiz hale getirmeyeceği gerekçesi ile savunmaya itibar edilmediği belirtilmiş ise de açıldığı iddia edilen menfi tespit davasının borçlular lehine sonuçlanması halinde ortaklığın giderilmesi davasının sebebi ortadan kalkacağından mahkemece anılan davanın sonucunun beklenmesi, daha sonra işin esası ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.